Dil, çok erken gelişen etkilere de neden oluyor, renk örneğinde gördüğümüz gibi. | TED | من الممكن أن يكون للغة تأثير مبكر جداً، ما شاهدناه في موضوع الألوان. |
Daha önce başka yerlerde gördüğümüz şey, buralarda bir yerlerdeymiş. | Open Subtitles | لقد كان بالقرب من هنا عندما شاهدناه في مكان ما |
Birkaç saniye izledik, sonra inanılmaz bir hızla uzaklaştı. | TED | شاهدناه لبضع ثوان، ثم طار بعيدًا بسرعة كبيرة. |
Iwata bu garip videoyu buldu, ve hepimiz izledik. | Open Subtitles | إيواتا وجد هذا الشريط الغريب ، و شاهدناه جميعاً |
İlk, kendi evimizin civarında gördük. | Open Subtitles | ؟ اول واحد شاهدناه عندما كنا نحرق بالنباتات |
Evet, bu gece izlediğimiz film gibi mesela hiç uzak gelmiyor | Open Subtitles | نعم، عندما تشاهديها في فيلم كالذي شاهدناه الليله لايوجد مسافات هناك |
Korkunç bir kazaydı, Claudia ama ikimiz de şahit olduk, ve o gitti. | Open Subtitles | كلوديا,كان رهيبا , حادث سير مروع , لكن كلانا شاهدناه, وهو ذاهب . لا ،لا ،لا ،لا. |
Evet. Grease'in yerine onu izlemiştik hatırlıyor musun? | Open Subtitles | نعم، أتتذكر شاهدناه بدلاً من رؤيت غريس"؟" |
Bak, az önce gördüğümüz şeyden sonra, geri dönüş yok, anladın mı? | Open Subtitles | إنظري , بعد ما شاهدناه للتو لا سبيل للعودة , حسناً ؟ |
O zaman bu yol üzerinde sürerseniz, topakları dışarı çıkarırsınız -- tam da burada gördüğümüz şey. | TED | و حينها عند القيادة على الطريق ستتلف المجاميع و هو ما شاهدناه هنا |
Orada gördüğümüz özörgütlemeli öğrenmeydi ve şimdi düşünüyorum da, yeni teknolojilerle neler yapabiliriz? | TED | ما شاهدناه كان عبارة عن التعلم ذو التنظيم الذاتي، وأتخيل اليوم، ما الذي يمكن أن نحققه بوجود التكنولوجيا الجديدة. |
Daha önce gördüğümüz üçgenin dönme simetrisine çok benziyor. | TED | الأمر يشبه كثيرًا التناظر الدوراني للمثلث الذي شاهدناه سابقًا. |
Yandan inceleyince cidden keselerin daha silindirik bir şekil aldığını görebilirsiniz, kilitli poşetlerle gördüğümüz gibi. | TED | بالنظرِ من الجهة الجانبية، يمكنُ ملاحظةُ الأشكالِ الأسطوانية للأكياس كما شاهدناه في تجربتنا قبل. |
Julie ile birlikte televizyonda izledik Bütün dünya izledi. | Open Subtitles | ـ جولي وأنا شاهدناه على التلفزيونِ ـ العالم بأكمله كان يشاهد |
Adam öldü. Boğulurken izledik. Nasıl oldu bu? | Open Subtitles | إنّه ميت، لقد شاهدناه يغرق، كيف حدث هذا ؟ |
Kocam ve ben daha birkaç ay önce, kütüphanenin klasik filmler serisinde izledik bunu. | Open Subtitles | زوجي و أنا شاهدناه مجدداً منذ عدة أشهر |
- Bunu gördük, ben ve Görüldüğü, hepimiz zaman sonra zaman gördüm ve hatta yok | Open Subtitles | أوه أرجوك أنتم شاهدتم و أنا شاهدت كلنا شاهدناه وقتاً بعد وقت و هي حتى |
Ama gördük. Bu da demek oluyor ki evren sonsuz hikmetiyle beni yatağa yapıştırmanı söylüyor. | Open Subtitles | لكن شاهدناه ، وهذا يعني الكون وبكلحكمتهاللامتناهية.. |
O zaman, onu izlediğimiz milyonlarca filmden birinde görmüş olmalıyız? | Open Subtitles | حسناً, لابد أننا شاهدناه في أحد الأفلام المليون التي شاهدناها معاً؟ |
Ama bu yaşadıklarınıza şahit olmak gerçekten etkileyiciydi. | Open Subtitles | ولكن لقد كان... لقد كان امراً مدهشاً شاهدناه. |
Onunla ikimiz, bu filmi sinemada izlemiştik. | Open Subtitles | الذي كنا قد شاهدناه سوية في السينما |
Onu bir hayır işi toplantısında görmüştük ya. Çok nazik birine benziyordu. | Open Subtitles | تذكر, شاهدناه أثناء جمع التبرعات بدا رجل لطيف |
Sadece bir hikaye, Katie. Hayır, Josh'la birlikte geçen hafta sonu seyrettik. Ailenle olduğunu sanıyordum. | Open Subtitles | إنها مجرد قصة,يا كايتي لا, أنا و,جوش شاهدناه الأسبوع الماضي |
Belki de ATM fotoğraflarında gördüğümüzle aynı kişidir. | Open Subtitles | ربما نفس الشخص الذي شاهدناه على صورة الصراف الالى ؟ |
Senin orada seyretmiştik. Nasılsın? | Open Subtitles | نعم , شاهدناه فى منزلك كيف حالك؟ |