Ama şurayı izle. Tam tamına 6,392 mildeyken ki durumu. | Open Subtitles | لكن، هنا، هنا، شاهدي مباشرة في الميل 6,392 خارج المحطة |
- İzle, söyleyecek. Çok eğlenceli. | Open Subtitles | شاهدي, انتظري, سوف يغنيها انظري, انه فعلا طريف |
Ne güzel, değil mi? Bu arada güzel demişken bak bana ne verdi. | Open Subtitles | أوه، بمناسبة لطيف، شاهدي ماذا أعطاني أيضا. |
Rigfort'un, Dutton'a ve kuzenine ne yaptığına bak. | Open Subtitles | شاهدي فقط مافعله رجفورت إلى دوتون وهو أبن عمه |
Telefon kayıtlarını nasıl çıkardın bilmiyorum ama barmen tanığım yalan oldu. | Open Subtitles | لا أعلم كيف استخرجتي سجلات المكالمات لكن شاهدي فزع من ذلك |
Tamam, iyi yaptın. Hadi bitirelim. Haydi git, havai fişek seyret. | Open Subtitles | حسناً أنت جاهزة ، لننهي هذه الليلة اذهبي و شاهدي بعض الألعاب النارية. |
Tanrı şahidim olsun, Bayan Presley-Bismuth'un divanı işeyerek işaretlediğine yemin ederim. | Open Subtitles | وليكن الله شاهدي لاني اقسم اني رايت احداهن كانت تحوم وتشمشم الاريكة |
Gelsene! Küçük balıkları gör. Hadi küçük hanım. | Open Subtitles | تعالي و شاهدي الأسماك الصغيرة هيا يا سارة |
Sen otur çizgi filmlerini izle ve annenle güzel bir gün geçir, oldu mu? | Open Subtitles | شاهدي الرسوم و استمتعي بيومك مع أمك حسنا |
Sen otur çizgi filmlerini izle ve annenle güzel bir gün geçir, oldu mu? | Open Subtitles | شاهدي الرسوم و استمتعي بيومك مع أمك حسنا |
Tatlım, duvara çarp da görsünler. İzle.. bu harika bir şey. | Open Subtitles | حبيبتي ، افعل ذلك الشئ عندما تصطدمين بالحائط شاهدي هذا ، هذا مضحك للغاية |
Sigarayla aynı miktarda nikotin veriyor ama dumanı aslında su buharı. İzle! | Open Subtitles | تعطي نفس كمية النيكوتين، ولكن الدخان عبارة عن بخار ماء، شاهدي. |
Ve bende daha önce hiç ayakta ters takla atmadım. Fakat bunu izle. Yeaa! | Open Subtitles | وانا لم اقفز ابدا من قبل لكن شاهدي هذا هل انت بخير ؟ |
Kafanı takma. Kulübemi izle sen. | Open Subtitles | لا تهتمي، على كل حال شاهدي صندوقي و هو يقوم بما يجيده حقا |
Merakli oldugunu görüyorum, gel bak ve dogaya tesekur et. | Open Subtitles | أرى أنك تشعرين بالفضول تعالي و شاهدي كيف أقدم الشكر للأرض الأم |
Şuraya bir bak. Gördün mü? Ters gidebilecek durumlar için, ulaşılacak ikinci biri lazım. | Open Subtitles | شاهدي هذا، لو شيئ آل الى سوء مع الأجراءات، فهي تحتاج لشخص يتصلوا به |
Fotoğraflara bak. Senin tepkilerini dışarıdan izliyor olacağız. | Open Subtitles | حسنٌ ، شاهدي الصور و حسب، و سنراقب إنفعالاتكِ من الخارج. |
Ana tanığım, Marita Covarrubias Birleşmiş Milletler için çalışıyor ve yerini tespit edemiyorum. | Open Subtitles | شاهدي المركزي، ماريتا كوفاروبياس... الأعمال ل الأمم المتّحدة... وأنا لا أستطيع حدّد مكانها. |
Bonita, git televizyon seyret. | Open Subtitles | اذهبي و شاهدي التلفاز يا بونيتا |
Tanrı şahidim olsun babamın hapishanede ölmesine izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | الله شاهدي ذلك أنا سوف لن أترك أبي يموت في السجن |
* Balık yemi, balık yemi biraz balık yemi yaptım, balık yemi * * anne gel ve gör. * | Open Subtitles | طعام للسمك, لقد أعددت طعام للسمك تعالي يا أمي و شاهدي |
Kendi değerini arttırabilmek için benim tanığımı kaçırdı. | Open Subtitles | أنا متأكد إنه إختطف شاهدي لأغراضه الشخصية |
Artık güçlerimi kontrol edebiliyorum. Bunu izleyin. | Open Subtitles | أعتقد أني سيطرت عليها، شاهدي هذا.. |
Allah şahidimdir ki bana elini bile kaldırmadı. | Open Subtitles | وليكن الله شاهدي لم يسبق أن رفع يدهُ علي |
baksana, iPod takma cihazı var. | Open Subtitles | لا ، شاهدي ذلك ، سوف تلتقط جميع محطات الآي بود |
Madalyonu görüyor musun? Taksi şirketini ara nereye gittiğini öğren. | Open Subtitles | شاهدي الشعار، اتصلي بشركة سيارة الأجرة واكتشفي إلى أين ذهبا |
İyi bakın. | Open Subtitles | وأستطيع أن أحبس أنفاسي لمدة طويلة جدًا شاهدي |