"شاهدًا" - Translation from Arabic to Turkish

• tanık
• şahit
• tanığı
• tanıklık
• şahitlik eder
• tanıkla
• bilirkişi
• tanığınız

Tipik bir günde.ben bir tanık yada olası bir suça karışabilecek bir tanıkla görüşebilirim,
في يوم نموذجيّ، قد أقابل شاهدًا أو شهودًا مشتركين في جريمة ممكنة

Arkadaşını tanık olması konusunda ikna edebildin mi?
هل استطعتِ اقناع صديقك بأن يكون شاهدًا ؟

Bilinçaltı güvenilmez bir tanık olabilir.
اللّاوعي يمكن أن يكون شاهدًا غير جديرٍ بالثقةِ.

Peki aileden birisi olmasına rağmen, şahit olmayı kabul ediyor musunuz?
وأأنت مستعد أن تكون شاهدًا بالرغم من أنه أحد أفراد عائلتك؟

Başkanı teröristlerden kurtardıktan bir saat sonra, acımasızca bir tanığı öldürdün.
بعد ساعةٌ من إنقاذك للرئيسة من الإرهابيين تقتل شاهدًا فيدرالياً بدمٍ بارد

Şimdi soruyorum: Bana tanıklık edecek misiniz?
والآن فإني أسأل: هل ستكونون شاهدًا عليّ؟

Sorun şu ki tamamiyle güvenilir bir tanık değildi.
المعضلة أنه ليس شاهدًا يُعتمد عليه كلّيًا

Eli Gold oyları satın alırken gören tanık sizsiniz öyle mi?
وكنتَ شاهدًا على شراء إيلاي غولد للأصوات؟

Tanrı, beni durdurmak için bir tanık yolladı... ama o yeterince güçlü değildi.
الرب أرسل شاهدًا ليحاول إيقافي، لكنّها لم تكون قويّةٌ بمَ يكفي بعد.

Tanrı beni durdurması için bir tanık gönderdi fakat o yeterince güçlü değildi.
الرب أرسل شاهدًا ليحاول إيقافي، لكنّها لم تكون قويّةٌ بمَ يكفي بعد.

Bir tanık olmuşsun ama açıklayamadığın bir şeyin tanığı olmuşsun çünkü hakkında hiçbir şey bilmiyorsun.
كنت شاهدًا فحسب كنت شاهدًا على شيء لا يمكنك شرحه لأنك لم تعلم عنه شيئًا

Bu adamın çok önemli bir tanık olabileceği ikinizin de aklına gelmedi mi?
ألم يخطر لأيّ منكم أن هذا الرجل يمكن أن يكون شاهدًا رئيسيًا؟

Bir tanık olmak, bir özel güç veya yetenek kazandırmaz.
أن تكون شاهدًا لا يمنح الشخص أيَّ قوى خاصّة أو مهارات

Bir şahit olarak, tarihin gözler önüne serilmesi gibi hissettirdi.
و كوني شاهدًا كانت الحرب بمثابة كشف للتاريخ

Sanığın kardeşi olduğu için o da mükemmel bir şahit sayılmaz.
إنها شقيقة المتّهم ليست شاهدًا موثوقًا أيضا

Ayda yılda bir nakit para harcarken, birilerinin şahit olmasını isterim.
بما أنني سأدفع نقدًا، أريد شاهدًا.

Araçlarınızdan kiralayan birinin görgü tanığı olabileceğinden şüpheleniyoruz.
نعتقد أنّ شخصًا استأجر إحدى شاحناتكم المغلقة قد يكون شاهدًا

İnsanların acısına tanıklık etmek neden bu kadar önemli, özellikle bu insanlar bizden uzak olduğunda.
و ما أهمية أن تكون شاهدًا على معاناة الناس خاصةً إذا كان أولائك الناس منعزلين عنا؟

Yardımcı olmasan da şeydeki ilk kesin zaferimize tanıklık edersin...
على الأقل أن تكون شاهدًا على أول انتصار حاسم

Eğer iyi papaz, cehennem tarafından açılan bir savaş istiyorsa, açarız ve tüm dünya da şahitlik eder.
فإذا كان المبشّر الصالح يريد حربًا مقدسة، إذن، فاللعنة، سنمنحه حربًا، والعالم أجمع سيقف شاهدًا.

Neden kimse benden uzman bilirkişi olmamı istemiyor ki?
لماذا لم يطلب مني أي أحدٍ أن أصبحَ شاهدًا خبيرًا ؟

Kayıp görgü tanığınız büromda bazı gözleri faltaşı gibi açtı.
لقد فقدتم شاهدًا وهذا صعّد بعض التوتر في مكتبي