| Beni rahatsız ediyordu, ben de çayına biraz ağrı kesici kattım. | Open Subtitles | لقد كان يترجنى، لذا أضفت فى شايه المخدر دواء مسكن |
| çayına şekeri o koyuyordu. Başka yolu olamaz. | Open Subtitles | أنه يخلط السكر مع شايه ليس هناك وسيلة أخرى |
| Bu ofis olayını iki beyefendi gibi halledeceğiz. O da işe yaramazsa, çayına zehir katacağım. | Open Subtitles | سوف نحل مشكلة المكتب مثل السادة وإن لم ينجح هذا، سوف أسمّم شايه |
| Biri Lowery'nin bardağında çünkü buzlu çayını karıştırmak için bıçağı kullandı. | Open Subtitles | لأنه كان يحرّك شايه المثلج بها وهذا يجعل ثمّة سكين مفقود |
| Çocukların babası çayını iki şekerli sever. | Open Subtitles | والد الأولاد يحب مكعبان من السكر في شايه |
| Bunu hemen çayına koyup verebilirim. | Open Subtitles | أستطيع وقع هذا في شايه الآن وأعطيه إياه |
| çayına bir şeyler katmış olabilirim. | Open Subtitles | ربما وضعت مخدر في شايه. |
| Gerçeği anladı, ama bir ruh bile çağıramadı, çünkü onun çayını da zehirledin. | Open Subtitles | إكتشف الحقيقة لكنّه لم يستطع إخبار أحد لأنّك سممت شايه أيضاً. |