| Ama benim hayaletim ise öldüğünü ve sonra bir ışık çakması gördüğünü söyledi | Open Subtitles | ولكن شبحي قال انه مات وبعد ذلك كان هناك وميضا كبيرا من الضوء |
| Bir saat sonra hayaletim tekrar görünmediği için pastamla birlikte bir sigara içmek için dişarı çıktım. | Open Subtitles | بعد ساعة و لأن شبحي لم يظهر ثانيةً قررت التسلل من الباب الجانبي لأجل الكعك و السجائر |
| Seninle 10 dakikam var ve hayaletim hakkında konuşuyorum. | Open Subtitles | أمامي عشر دقائق أقضيها معك وأتكلم عن شبحي |
| Ben uzman değilim ama... tahminimce bu bir hayalet acı. | Open Subtitles | لَستُ خبيراً، لكن تخميني بأنّ هذه نوع من ألم شبحي. |
| hayalet bir ses size söyledi diye bir bayanın evinin altındaki kemikleri kazıp çıkarmışsınız, bu doğru mu? | Open Subtitles | .. أنكأستخرجتعظاممنأسفلمنزلالسيدة. أخبرك بمكانها صوت شبحي هل هذا صحيح؟ |
| Beni buradan canlı çıkarmanın kolay olduğunu sanıyorsan bir de hayaletimden kurtulmayı dene. | Open Subtitles | لو فكرت من الصعب التخلص منى و انا حي حاول التخلص من شبحي |
| Bu saldırının adı spektral saldırı. | Open Subtitles | نسميه هجوم شبحي |
| Öyleyse, ikinizin arasından ben hayaletimi seçerdim. | Open Subtitles | حسناً، بينكما سأقوم ..باختيار شبحي |
| Bu şeye dokunduğunda hayaletimin ona kralın taç takacağını söylediğini söylemişti. | Open Subtitles | عندما لمستها، قالت أنّ شبحي أخبرها بأن الملك سيتوّج |
| hayaletim bu dükkanı unufak edene dek peşini bırakmayacaktır. | Open Subtitles | شبحي سيُطارد هذه الطاولة حتى ينهار المطعم لداخل الأرض. |
| Mistik olaylara inanmam ama bu kadının gelecekten gelen Noel hayaletim olduğu çok açıktı. | Open Subtitles | لست عليمة بالتصوف، لكن بوضوح، هذه السيدة شبحي من الأعياد في المستقبل. |
| aile toplantısında görmüştüm ... benim hayaletim olduğunu düşündüm . | Open Subtitles | ...رأيته في حفل عائلي .وقد اعتقدت أنه شبحي |
| Ölürsem yeminle hayaletim peşini bırakmaz. | Open Subtitles | حتى إن مُت سيأتي شبحي بعد ذلك.. |
| O benim hayaletim. Ve onu çok seviyorum. | Open Subtitles | " إنه شبحي أنا، وسأحبه دائماً " |
| Ectoshine'i keşfedene dek hayaletim solgundu! | Open Subtitles | كان شبحي شاحباً وباهت اللون" ! حتى اكتشفت ... إيكتوشاين |
| Sally Michaels her telefon görüşmesinde ve her fincan buzlu çayda karşıma çıkan kişisel hayaletim. | Open Subtitles | (سالي مايكلز)، هي شبحي الخاص، ظل يخيّم على كل مكالمة هاتفية كل قدح شاي |
| O halde hayaletim bir vampir. | Open Subtitles | إذن شبحي عبارة عن مصاص للدماء |
| hayalet varsa gösterebilirim. | Open Subtitles | أستطيع أن أؤكد إذا كانت الظواهر تشير إلى غزو شبحي أم لا |
| 1963'te kapatılmasından sonra birkaç hayalet görüldüğü rapor edildi. | Open Subtitles | بعد إغلاقه في عام 1963 راجت أنباء عن ظهور شبحي |
| Belki de yönlendirilmiş ağrı veya hayalet uzuv ağrısı falandır. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان ذلك ألم المشار ـ أو طرف شبحي غريب ـ حسناً، اسمعي |
| Belki de yönlendirilmis agri veya hayalet uzuv agrisi falandir. | Open Subtitles | لا أعلم إن كان ذلك ألم المشار ـ أو طرف شبحي غريب ـ حسناً، اسمعي |
| - Sana küçük hayaletimden bahsetmeliyim. | Open Subtitles | يجب أن أحدثك عن شبحي. |
| Bunun adı spektral saldırı. | Open Subtitles | ...نُطلقُ عليه هجوم شبحي |
| hayaletimi biliyordu. | Open Subtitles | أعني أنهم عرفوا بشأن شبحي |
| Sana ulaşabilmem lazım, hayaletimin yaptığı her şeyi bilmem gerekiyor. | Open Subtitles | اريد أن اكون على استطاعة بالتواصل معك اريد أن اعلم كل شيء يقوم به شبحي |