Yapma, bu benim tıpkı bir şövalye gibi cesur ve atılgan olduğumu gösterir. | Open Subtitles | حسناً، هذا يبرهن أنى شجاع و جرئ مثل فارس |
Onu sadece birkaç gün görebildim ama zeki, cesur ve komik biriydi. | Open Subtitles | ، لم أحظى إلا ببضع أيام لأعرفه ...لكنه كان ذكي ، شجاع و مُضحك... |
Onun ne kadar cesur ve zeki olduğuna dair hiçbir fikriniz yok. | Open Subtitles | ليست لديك ادنى فكره كم هو شجاع و ذكى. لماذا لا تخبرينى يا - ساره |
Biz bu deklarasyonda bize katılacak kalpleri istekli ve cesur olan herkesi davet ediyoruz. | Open Subtitles | فنحن ندعوا أي رجل شجاع و راغب الى الأنضمام ضمن هذا المرسوم |
Bildiğim tek şey var o da gururlu ve cesur bir savaşçı olduğun. | Open Subtitles | أَعْرفُ شيءَ واحد أنت في الحقيقة محارب شجاع و فخور |
Yaptığın şey çok onurlu ve cesur bir davranış. | Open Subtitles | ما تفعله هو شيء شجاع و مُشَرِف. |
Nazik olduğunu biliyorum, sevecen, cesur ve komik olduğunu da... | Open Subtitles | الآن، أفهم أنّك لطيف، حنون، شجاع و طريف |
cesur ve sessiz adamlara. | Open Subtitles | رجل شجاع و رصيـّن |
Yeterince zeki, cesur ve güçlüsün. | Open Subtitles | أنت ذكي و شجاع و قوي بما يكفي |
Hayatımı kurtardın. Sen cesur ve gözü pek bir Yeşil Fenersin. | Open Subtitles | أنتَ أنقذتَ حياتى، أنتَ شجاع و فتى "جرين لانترن" جريء... |
Dürüst cesur ve saf. | Open Subtitles | . صادق ، شجاع و ساذج |
Araştırmayla ilgili bir özetten alıntı yapayım. "Uçakta "9:34 ile 9:42 arasında geçen olaylar" yine alıntı yapıyorum "cesur ve dikkate değer. | Open Subtitles | و بإقتباس ما جاء بالتحقيق عن خلاصة ما حدث بين التاسعة و 34 حتى التاسعة و 42 دقيقة , الحدث الذي حدث على الطائرة ... أكرر مرة أخرى بأنه شجاع و لا مثيل له |
cesur ve onurlu bir şey yapıyorsun. | Open Subtitles | ما تفعله أمر شجاع و مُشَرف. |
Onurlu ve cesur bir adam o. Ah! | Open Subtitles | إنه رجل شجاع و شريف |