Bir çilek ağacı ya da havuç çalısı yok. | TED | ليس هنالك شجرة فراولة أو شجيرة جزر |
Ama bir çalılık bile benim değil. | Open Subtitles | لكنني لا أملك حتي شجيرة |
Ama gerçekte bu ağaç büyümesi sona ermiş genç bir fidan. | Open Subtitles | "لكن بالحقيقة، ما هذه الشجرة إلّا شجيرة صغيرة توقّفت عن النموّ" |
Hayır, yok. Dışarıda yetişen yaban mersini fidanı gördüm. | Open Subtitles | كلّا، لا تحتاج، رأيت شجيرة توت بريّ تنمو بالخارج. |
Bir çalının arkasındayım, birden dehşet büyük bir goril bana, daha önce hiç görmediğiniz şehvet dolu gözlerle bakıyor. | Open Subtitles | أنا خلف شجيرة ما وفجأة أشاهد غوريلا غوريلا عملاقة تنظر إليّ مباشرة نظرة متهكمة لم تشاهدي مثلها في حياتك |
55,000 ağaç ve çalı diktik sokaklara. | TED | قمنا بغرس 55،000 شجرة و شجيرة في الشوارع |
Çok güzel bir numarası vardır bir gül ağacı çiçek açar gözlerinizin önünde. | TED | كانت لديه هذه الخدعة الرائعة حيث تتفتح شجيرة ورود أمام أعيننا مباشرة. |
Fas'dan gelen bir ağaççık vardı. | Open Subtitles | كانت هناك شجيرة من المغرب |
Sonra yaban mersini çalısına kapaklandı. | Open Subtitles | و هبط فى شجيرة توت مسطحة نعم |
Bu bir Isparta gülü. Antik bir gül çalısı. | Open Subtitles | إنّها الوردة الدمشقيّة شجيرة ورد عليقة |
Bu Tamalis çalısı. | Open Subtitles | هذه هي شجيرة الأثل |
Hepsinin üstüne gül çalısı ekmiş. | Open Subtitles | -وثمّة شجيرة ورد مزروعة فوق كلّ منها |
Ben biriyim, çalılık değil! | Open Subtitles | أنا إنسان ولستُ شجيرة! |
- Hayır, çalılık. | Open Subtitles | -كلاّ، لا إنها شجيرة . |
Bir çeşit çalılık var. | Open Subtitles | فى شجيرة ما |
Onun fidan olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | أوه، أنتظر لا أظن أن هذه شجيرة |
Bir fidanı altına kalbini gömmek. | Open Subtitles | دفن قلبه أسفل شجيرة. |
Bunu sorduğumuzda öğrencilerin ilk söyleyeceği şey kedi veya köpeklerinin beyni olduğu olacaktır ve çoğu bir farenin veya hatta küçük bir böceğin bir beyni olduğunu söyleyecektir, fakat neredeyse hiçbiri bir bitkinin veya ağacın veya çalının beyni olduğunu söylemez. | TED | وعندما نسأل هذا، سيخبرنا الطلاب فوراً أن قطتهم أو كلبهم لديهم دماغ، ومعظمهم سيقولون أن الفأر أو حتى حشرة صغيرة لديهم دماغ، ولكن تقريباً لا أحد يقول أن نبتة أو شجرة أو شجيرة لديهم دماغ. |
Ağaçlarımızı öğrendiğimizde ise onları dört farklı tabakaya ayırıyoruz: çalı tabakası, alt ağaç tabakası, ağaç tabakası ve gölgelik tabakası. | TED | عندما نتعرف على أشجارنا، نقسمها إلى أربعة طبقات مختلفة: طبقة شجيرة وطبقة شجرة فرعية وطبقة شجرة وطبقة ظلة. |
İşte en harika ağaççık. | Open Subtitles | تلك شجيرة ممتازة |
Kenneth dedi ki Argus için bir lapa yapmak için biraz sumak kabuğu ve zerdeçal çalısına ihtiyacı varmış. | Open Subtitles | {\pos(192,240}يقول (كينيث) أنّه بحاجة لسماق وجدور شجيرة صفراء {\pos(192,240}(لعمل كِمادة لـ(آرغوس |
♪ Just what made that little old ant ♪ ♪ think he could move a rubber tree plant? | Open Subtitles | ما الذي جعل تلك / /النملة العجوز الصغيرة أن تظن أن بإمكانها / /تحريك شجيرة المطاط؟ |
Pencerenin dışındaki çalıda yaşayan örümceği hatırlıyor musun? | Open Subtitles | تتذكرى العنكبوت التى عاشت فى شجيرة خارج نافذتك ؟ |
Burada hayatta kalmak o kadar zor ki bir tohumun bodur bir çalıya dönüşmesi yüzlerce yıl sürebilir. | Open Subtitles | ،النجاة هنا عسيرةٌ جداً لدرجة أنه قد تستغرق البذرة مئات السنين لتنمو إلى شجيرة غير مكتملة |