Ben almayayım, ama eğer bunu yapan başka birini görürsen, ona katılabilirsin. | Open Subtitles | مكانك لما بدأت بالأمر لكن ان رأيت شخصاً آخر يفعل، انضم اليه |
Belki de yenileme için başka birini bulmalısınız, tamam mı? | Open Subtitles | فربما يجب أن تحضر شخصاً آخر للقيام بهذهِ التجديدات، موافق؟ |
başka biri daha sevgilinle seks yaparken sevgilinle seks yaptığını düşün. | Open Subtitles | فكر به كأنّك تُعاشر صديقتك بينما يُعاشر شخصاً آخر صديقتك أيضاً. |
başka biri zarar görmeden önce bu şeyi durdurmak benim işim. | Open Subtitles | وظيفتي أن أوقف هذا الأمر قبل أن يضر ذلك شخصاً آخر |
Çünkü bir yere ait olmak için başkası gibi davranmanıza gerek yok. | Open Subtitles | لأن ليس عليكَ أن تتظاهر بأنكَ شخصاً آخر حتى تنتمي لمكانٍ ما |
Ama bu gece olanlara bakılırsa belki de başka biriyle olmak istersin. | Open Subtitles | وأيضاً حُكماً على ماحصل اللّيلة، رُبّما تٌفضّل أن تكون مع شخصاً آخر. |
Yani Britanya'daki bir Hindu çocuk bir El-Kaide savaşçısı ve en çok aranan uluslararası teroristi oldu, İnsanların ona biçtiği Hindu, Hindistanlı ya da İngiliz kimliğini reddedip başka birisi oldu. | TED | إذاً إن هذا الشاب الهندوسي البريطاني أصبح عضواً في تنظيم القاعدة وواحداً من أكثر الإرهابيين المطلوبين دولياً، وتجاهل ما سيدعوه الناس به سواءً هندوسياً أو هندياً أو بريطانياً، وأصبح شخصاً آخر. |
HH: Ah, tava atma başka birini suçladığında söylediğin şeydir. | TED | هوانغ هونغ: رمي المقالي عندما تلوم شخصاً آخر. |
başka birini sevdiğini. | Open Subtitles | بأنكِ تحبين شخصاً آخر .. سفرين. شخص آخر ؟ |
- Kaybetmemelisin. - Bana başka birini bulmalısın. | Open Subtitles | ــ لا يجب أن تكوني خارج السيطرة ــ يجب أن تحضري لي شخصاً آخر |
- başka birini. O ilk kadın delice şeyler yaptı. - Ne yaptı? | Open Subtitles | ــ شخصاً آخر غير تلك السيدة الأولى التي فعلت شيئاً مجنونا ــ مالذي فعلته؟ |
Bu dürtüler geldiğinde sanki başka biri vücudunu ele geçiriyor, değil mi? | Open Subtitles | عندما تتلقى تلك الرغبات، يبدو وكأنّ شخصاً آخر يُسيطر على جسدك، صحيح؟ |
Peter, nasıl desem bilmiyorum ama sanki kafamda başka biri daha var. | Open Subtitles | لا أعرف كيف أفسّر هذا، لكن يبدو أنّ شخصاً آخر في رأسي. |
Basit bir kurtulan olmaktansa başka biri olmak için asla geç değil. | TED | لم يفت الأوان لتصبح شخصاً آخر بدلاً من مجرد ناجٍ |
Çünkü bir başkası olmayı istemek hiçbir zaman işe yaramaz. | Open Subtitles | لأن رغبتك في أن تكون شخصاً آخر لن تُفلح أبداً |
başka biriyle görüştüğünden Tessa'ya bunu bir sır olarak saklaması gerektiğini söylemiş. | Open Subtitles | لقد أخبرها أنّه احتاج لإبقاء علاقتهما سرّاً، لأنّه كان يُواعد شخصاً آخر. |
Biraz da başkaları çalışsın. Biraz da başka birisi masaya et getirsin. | Open Subtitles | دع شخصاً آخر يعمل من أجل التغيير دع شخصاً آخر يضع اللحم فوق المنضدة |
- Gerçekten bir başkasıyla beraberim. | Open Subtitles | لا، ما أخبرك به صحيح أنا حقّاً أواعد شخصاً آخر |
İçtiğimde sıklıkla, fazla sıklıkla başka birine ya da başka bir şeye dönüşürüm. | Open Subtitles | عندما أشرب، أحياناً، أحياناً جداً أُصْــبِـحُ شخصاً آخر أو شيء آخر. |
Ama hâlâ başkasına aşık olduğunu anlamam için testler yapmama gerek yok. | Open Subtitles | ولكنّي لستُ بحاجة لإجراء تحليل لأرى أنّكَ لا تزال تحبّ شخصاً آخر |
Charles'ı kurtarmak için başkasının çaldığını kanıtlamalıyız. | Open Subtitles | كلا .. لإنقاذ تشارلز .. يجب أن نثبت أن الذي سرقها شخصاً آخر. |
Çünkü eğer güvenmiyorsan, yazacak başka birisini bul. Ya da kendin yaz. | Open Subtitles | لأنك إن لم تثق بي, فاجلب شخصاً آخر لكتابته, أو اكتبه بنفسك |
farklı biri gibi hissetmemi sağlıyor. | Open Subtitles | إنهم يجعلونني أشعر بأنني شخصاً آخر. |
Eğer sen kabul edersen en azından başkasını kiralamayacağını bilirim. | Open Subtitles | إقبل المهمة. علي الأقل أعلم أنه لم يوظف شخصاً آخر |