Önemsediklerini sanmıyorum çünkü onlar uydurma karakterler. | Open Subtitles | لا أظنهما يكترثان لذلك لأنهما شخصيتان خياليتان |
Güldü ve sadece oyunundaki karakterler olduğumuzu söyledi. | Open Subtitles | ضحك وقال أنّنا مجرّد شخصيتان في لعبته. |
Onlar film ve kitaplardaki karakterler. | Open Subtitles | انهما شخصيتان من الأفلام و الروايات , (مينا) هي زوجة (دراكولا) |
Birbirlerinden hiç hoşlanmayan iki zıt karakter... | Open Subtitles | لقد كانا شخصيتان متباينتين جداً و قد كره أحدهما الآخر |
Evet, işin korkutucu yanı ve gerçek anlamı şu bu ağırbaşlı genç kadının içinde, çok canlı ve değişik iki karakter kadının kişiliğine baskın çıkmak için savaş veriyordu. | Open Subtitles | حسناً ، بالمعنى الحرفى المرعب أن بداخل هذه المرأة الشابة الرزينة توجد شخصيتان واضحتان تماماً و مختلفتان تتقاتلان من أجل التمكن من شخصيتها |
Ben televizyonda gördüm. Chloe ve Lonnie. Onlar televizyon karakterleri. | Open Subtitles | لا ، لقد رأيت على التلفزيون كلوي ولوني إنهما شخصيتان تلفزيونيتين |
İkisi de McGeyik'in bir sonraki kitabının karakterleri. | Open Subtitles | -كلاهما شخصيتان في كتاب "ماكغيك" المقبل . |
Frank ve Willy tamamen farklı iki karakter. | Open Subtitles | . . (فرانك) و (ويلي) شخصيتان مختلفتان تماماً |
Durun bakalım, iki karakter vardı. | Open Subtitles | . كانت شخصيتان |
Sam ve Dean hikaye karakterleri. | Open Subtitles | سام) و (دين) شخصيتان خرافيتان) |