"شخصيًّا" - Translation from Arabic to Turkish

    • şahsen
        
    • bizzat
        
    • kişisel
        
    • yüze
        
    • şahsi bir
        
    Karımın arkadaşları, iş arkadaşlarım,... ama benim şahsen espri gücüm yoktur. Open Subtitles أصدقاء زوجتي، رفاق العمل. لكن شخصيًّا أنا لا أمزح.
    Artık postayla sipariş almıyorum. Onlarla şahsen ilgilenmekten de nefret ediyorum. Open Subtitles سئمت وأنا أطلب بالبريد، لكنّني أكره التّعامل معهم شخصيًّا..
    Bu arada şahsen sizin mutsuz olmanızdan gurur duyuyorum. Open Subtitles بينما أنا فخور شخصيًّا بحقيقة أنّكم جميعًا غير سعداء.
    Yüzbaşı Vostrikov'u bizzat tanıyorum. Open Subtitles قد عرفت الكابتن فوستريكوف شخصيًّا لنصف حياته
    Gelmeme izin verdiğin için teşekkür ederim. Ben sadece... Bunu bizzat bildirmek istedim. Open Subtitles أشكرك لأنك سمحت لي بالقدوم ، أردت إخبارك شخصيًّا
    Kaptan Vostrikov'u kişisel olarak hayatının yarısı boyunca tanıdım. Open Subtitles قد عرفت الكابتن فوستريكوف شخصيًّا لنصف حياته
    Bu kişisel değil. Open Subtitles عليّ وضع مصالحي فوق مصالحك ، هذا ليس شيئاً شخصيًّا
    İkimizin yedi yıllık bir geçmişi var, bu yüzden bunu yüz yüze gerçekleştirerek sana saygı göstermek istedim. Open Subtitles أنا وأنت لدينا تاريخ مشترك لسبع سنوات لذلك أردت أن أقدم لك الاحترام لفعلك هذا شخصيًّا
    şahsen, mabede iki kez işeyen evsiz adamı kışkışlamadım. Open Subtitles إنّي شخصيًّا أبعدتُ شخصًا متشرّدًا لألّا يبول على ذلك الضّريح مرّتان.
    Buna istersen liderlik ikramiyesi de, ama şahsen bu 6 milyon doların tamamından sorumlusun. Open Subtitles اطلقي عليه ضريبة للقيادة لكنكِ مسؤولة شخصيًّا عن كل الستة ملايين دولار
    Ben, şahsen, karanlığa küfretmektense mum yakmayı tercih ederim. Open Subtitles أنا شخصيًّا أفضّل إشعال شمعة خيرًا من أن ألعن الظلام.
    Ama kralın şahsen beni istediğini söylemiştin. Open Subtitles لكنّك قلت إنّ الملك طلبني شخصيًّا
    Üstlerim bu konuda şahsen bir rapor hazırlamamı istedi, onları hayal kırıklığına uğratmak istemem, bu işte yeniyim de. Open Subtitles قد طلب رؤسائي منّي أن أعدّ التّقرير عن هذه المسألة شخصيًّا و لا أريد إحباطهم أنت تعلم,أنا جديد في عملي و الجميع...
    İlk seferimden sonra Majesteleri ile şahsen görüştüm. Open Subtitles بعد رحلتي الأولى... خاطبتُ جلالتيهما شخصيًّا
    Sonra da barını, çadırını. En sonunda ise bizzat kemiklerini kırar, o yağlı leşinle dışarıdaki domuzları beslerim. Open Subtitles ومِن ثمّ حانتكَ ثمّ خيمتكَ ثمّ لأقطّعنّكَ أشلاءً ولأطعمنّ الخنازير إيّاها شخصيًّا.
    Bu rezaleti bizzat toparlayacagim. Open Subtitles سوف أتعامل مع تلك الفوضى شخصيًّا
    - Ona bizzat söylememe ne dersin? Open Subtitles .لربما يجبُ عليّ أن أخبره شخصيًّا
    Bu rezaleti bizzat toparlayacağım. Open Subtitles سوف أتعامل مع تلك الفوضى شخصيًّا
    Gerçekten orada dikilip bana Kont'un peşinde olmanın kişisel olmadığını mı söyleyeceksin? Open Subtitles أتحاول القول بأنّ مطاردتك للكونت ليست ثأرًا شخصيًّا ؟
    çünkü o sadece para basma makinesi ve harika bir avukat değil, aynı zamanda beni kişisel olarak birden çok kez beladan kurtardı ve benim adımın yanında görmek isteyeceğim tek kişi dostum Louis Litt Open Subtitles ليسَ بسبب أنهم مجرّد آلة فواتير ومحامٍ جيدٍ جدًا، لقد أخرجني شخصيًّا من أكثر من مشكلة،
    çünkü o sadece para basma makinesi ve harika bir avukat değil, aynı zamanda beni kişisel olarak birden çok kez beladan kurtardı ve benim adımın yanında görmek isteyeceğim tek kişi dostum Louis Litt Open Subtitles ليسَ بسبب أنهم مجرّد آلة فواتير ومحامٍ جيدٍ جدًا، لقد أخرجني شخصيًّا من أكثر من مشكلة،
    Yüz yüze konuşmaya geldim. Open Subtitles لقد جئتُ لأتحدّث شخصيًّا.
    - Bana şahsi bir mesele gibi geldi. Open Subtitles لأنّه بدا شأنًا شخصيًّا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more