"شخص حقيقي" - Translation from Arabic to Turkish

• gerçek bir insan
• gerçek biri
• gerçek bir kişi
• gerçek insan
• gerçek birisi
• gerçek birisin
• bu kişi gerçekten
• gerçek bir insanım
• kişi gerçekten vardı

Zarar verdiği insanın gerçek bir insan olduğunu görsün istedim.
أردتها ان ترى أنني شخص حقيقي , اذا كانت ستؤذي

Ve, tekrar, AB standartlarında gerçek bir insan, ölçeği biraz anlamanız için.
ومرة أخرى، شخص حقيقي بحجم معايير الإتحاد الأوروبي حتى تحصلوا على بعض الإحساس بالمقياس.

Dünyanın çoğu için, gerçek biri değilim.
لمعظم العالم, أنا لست شخص حقيقي بعد الآن

Biliyorum, iyi bir nişancısın ama namlu ucunda gerçek biri varken çekmek çok farklı bir durum.
انصتِ، أعلم أنك مصوبة جيدة، لكنها قصة مختلفة تمامًا حينما تضغطين الزناد على شخص حقيقي

Senden orta Amerika'dan bir aktör bulmanı istemiştim, gerçek bir kişi.
طلبت منكِ البحث في أمريكا الوسطى، شخص حقيقي

Senin oyun havasına ihtiyacın var. Gerçek bıçaklar gerçek insan.
تحتاجين الى موقف لعبي، سكاكين حقيقية مع شخص حقيقي

- gerçek birisi, değil mi?
هذا إسم شخص حقيقي ، أليس كذلك ؟

Hayır, sen muazzam bir onur ve sonsuz bir ruha sahip gerçek birisin.
لا، أنت a شخص حقيقي بالشرف الهائل وروح لانهائية.

Bak, Gareth, benim için iflah olmaz yalancı dediklerini biliyorum... ve mahkemede söylediklerimin tek kelimesine kimse inanmadı... ama Charlie Burke hayal ürünü değildi... bu kişi gerçekten vardı.
"جاريث" ,أعلم أني رويت القصة بشكل سيء... ولا أحد صدق كلمة مما قلت في المحكمة لكن "شارلي بورك" شخص حقيقي وليس من بنات أفكاري

Fakat gerçek bir insan gibi hissediyorum.
وعلي الرغم من ذلك، أشعر كأني شخص حقيقي.

Ve gerçek bir insan olarak, gerçek hayatla ilgili komik gözlemlerde bulundum.
ونتيجة لكوني شخص حقيقي ، قمتُ بكتابة بعض الملاحظات عن روح الدعابة حول الحياة الواقعيّة

Dün telefona saçma bir kayıt yerine gerçek bir insan çıktı.
أخيراً تحدثت مع شخص حقيقي علىالهاتفبالأمس... بدلاً من الرسالة التسجيلية اللعينة

Tamam, Sawyer... demek ki içinde gerçek bir insan varmış.
... حسناً يا سوير إذاً هناك فعلاً شخص حقيقي بالداخل

Bunu her zaman, bize onun gerçek bir insan olduğunu, ona muhtaç bir aileye sahip olduğunu hatırlatsın diye, yanımızda taşıdık.
نحن نحمل معنا هذه طوال الوقت لنتذكر دائما أنه شخص حقيقي ولديه عائلة حقيقية تعتمد عليه

gerçek biri mi,hayali biri mi?
مثل ، شخص حقيقي .. أو شخص خيالي؟

O, gerçek biri olamaz.
وهذا لا يمكن أن يكون شخص حقيقي.

Yani biliyorum ki bu gerçek biri ve şey, fakat şunu söylemeye çalışıyorum, bence, bilirsiniz aynı zamanda bir kısaltma olması çok havalı, sanki, yani, çok büyük bir kavram ve bunun gibi birçok şeymiş gibi.
أقصد أعرف أنه شخص حقيقي و كل شئ ، لكنني فقط أقول ذلك. تعلمون، أظنه مميز أنه أيضاً إختصار ، تعلمون، وهو مثل ، تعلمون ، مثل مفهوم عالي جداً وكل شئ .

O tıpkı gerçek bir kişi gibi konuşuyordu.
كان يتحدث من قبل مثل شخص حقيقي.

Onun gerçek bir kişi olduğunu sanmıyorum.
لا أظن أنه شخص حقيقي

- gerçek, gerçek insan - temsil değil ama kırmızı kıyafetleri içinde hediyeler getiren sihirli bir insan.
شخص حقيقي ليس مجرد رمز , لكن رجل سحري بملابس حمراء يحضر الهدايا

Burada da gerçek birisi var, Han Solo gibi.
وهنا بالأعلى، لدينا شخص حقيقي مثل (هان سولو)

Sen de mi gerçek birisin.
إذاً أنت شخص حقيقي أيضاً.

Ben gerçek bir insanım. Bir adım var.
أنا شخص حقيقي كما تعلمين ، لدي اسم