Belli bir noktanın ötesinde bağlanmayı seven biri değilim. | Open Subtitles | انا لست شخص يحب ان يتورط في مرحلة قد مضت |
Bu bölümün ihtiyacı olan şey, insanları idare etmeyi seven biri, havadan sudan konuşabilecek biri. | Open Subtitles | ما يحتاجه هذا القسم هو شخص يحب أن يدير الناس شخص يستطيع أن يتحدث ببساطة |
Tek taraflı seven biri nasıl böyle davranır? | Open Subtitles | هل هكذا يجب أن يتصرف شخص يحب من طرف واحد؟ |
Sonunda, oyunu benim kadar sert oynamayı seven birine rastladım galiba. | Open Subtitles | يبدو أنني عثرت أخيراً على شخص يحب اللعب بخشونة مثلي |
Saddam'ı seven birinden böyle bir şey söylemesini beklerdim. | Open Subtitles | هذا القول متوقع .من شخص يحب صدام |
En son oy verdiğim kişi poltikayı seven biriydi. | Open Subtitles | وآخر من أرغب التصويت له هو شخص يحب السياسة |
Bana İmparatorluğu seven birini göster bende sana hayallerinden korkmayan birini göstereyim. | Open Subtitles | أرني شخص يحب أمباير أريك شخص لا يخاف من مخيلته |
Hiçbir zaman ön sevişme seven biri değildin, bu yüzden beni abuk subuk şeylerle oyalama. | Open Subtitles | ولم تكُني شخص يحب المداعبة، لذا، لما لا توفري عليّ الهراء. |
Küvette uyumayı seven biri! | Open Subtitles | انه شخص يحب ان ينام في حوض الاستحمام |
Kuklaları seven biri hakkında konuşuyorduk da... | Open Subtitles | أوه, نتحدث عن شخص يحب الدمى فعلا |
Sadece sizin gibi çok eşya seven biri işte. | Open Subtitles | مجرد شخص يحب الكثير من الاشياء. |
İnsanlara yardım etmeyi seven biri. | Open Subtitles | شخص يحب أن يخدم الناس |
Kız kardeşini böyle seven biri. | Open Subtitles | شخص يحب أخته كثيراً هكذا |
Marshall'ın pizza seven biri olduğunu söyleyemem ancak son doktor muayenesine gittiğinde doktor, "Marshall, pizza yemeyi bırakmalısın." dedi. | Open Subtitles | لست أقول أن (مارشل) شخص يحب البيتزا لكن آخر مرة ذهب للفحص الجسدي الطبيب قال "(مارشل) يجب أن تمتنع عن أكل البيتزا" |
- İki katil var. - Ya da değişikliği seven biri. | Open Subtitles | جريمتين مختلفتين - أو شخص يحب التغيير - |
Karşılıksız seven birine, yakışıyor mu bu tavır? | Open Subtitles | هل هذه طريقة التصرف من شخص يحب من طرف واحد |
Bunlari gerçekten seven birine tüm paketi yememiz için ihtiyacim var. | Open Subtitles | لذا علي تناول كل محتويات الكيس اليوم مع شخص يحب هذه السكاكر كثيراً |
Diğer insanları kontrol etmeyi ve hayatlarından neşe çalmayı seven birine ne dersin peki? | Open Subtitles | ماذا إن كان هناك شخص يحب التحكم بالآخرين وسرقة الفرحة من حياتهم؟ |
Saddam'ı seven birinden böyle bir şey söylemesini beklerdim. | Open Subtitles | هذا القول متوقع .من شخص يحب صدام |
En son oy verdiğim kişi poltikayı seven biriydi. | Open Subtitles | وآخر من أرغب التصويت له هو شخص يحب السياسة |
70'lerde röportaj vermeye başladığım zaman medya devamlı olarak, "Sonunda spor hakkında konuşmayı seven birini bulduk" diyordu. | Open Subtitles | عندما بدأت عمل مقابلات في السبعينات الإعلامين لطالما قالوا أخيراً ، هناك شخص" يحب التحدث عن الرياضة |