Jones diye biriyle konuşmaya gitti. | Open Subtitles | ذهب ليتحدث مع شخص يدعي جونز |
Chris Keller diye biriyle karşılaşırsa, önce yumruğu indir, ondan sonra sorularını sor. | Open Subtitles | أذا قابلت شخص يدعي (كريس كيلر) أضربة ومن ثم تفاهم معة |
Filmde herkesin Cary Grant'i George Kaplan sandığı ama aslında George Kaplan diye birinin olmadığı film. | Open Subtitles | -هيتشكوك"" -الفيلم الذي إعتقد الجميع فيه أن "كيري جراهام" -هو شخص يدعي "جورج كابلن" |
Cesedini Dennis Archer diye birinin kiraladığı arabanın bagajında buldum. | Open Subtitles | مستأجرة من قبل شخص يدعي (دانييس آرشر) |
Santral, başkan olduğunu söyleyen birinden bir çağrı almış. | Open Subtitles | هيا إستلم المقسم مكالمة من شخص يدعي بأنه الرئيس |
Tüyo, babası olduğunu söyleyen birinden geliyor. | Open Subtitles | المعلومة من شخص يدعي أنه أبوه |
Şeytan olduğunu söyleyen biri varsa, o işi ciddiye almalısın. | Open Subtitles | أي شخص يدعي أنه الشيطـان، عليك أن تأخذ كلامه على محمل الجدّ. |
Sutton, Ethan seni Emma diye biriyle aldatıyor. | Open Subtitles | .ساتن)، إيثان لقد كان يخدعك) .(مع شخص يدعي (إيما |
Az önce akrabanız olduğunu söyleyen biri beni aradı. | Open Subtitles | أنا فقط أخذت مكالمة هاتفية... من شخص يدعي أن يكون أقربائك. |