Dale Schrader, Stacy Ryan'ı öldürmek ve kızın Jenny'i kaçırmak suçundan tutuklusun. | Open Subtitles | (دايل شرايدر)، أنت رهن الإعتقال بتهمة قتل (ستايسي راين) وخطف ابنتك (جيني) |
Ciddi bir mahkumiyetle karşı karşıyayken anlaşma yapmış ve Schrader tutuklanmış. | Open Subtitles | كان سيسجن فترة طويلة ثم عقد اتفاق إقرار واعتقل (شرايدر) فجأة |
Schrader'ın beni öldürmesine izin vermedi. Sürekli yaraya baskı yapmamı söylüyordu. | Open Subtitles | لم يسمح لـ (شرايدر) بقتلي وظل يطلب مني الضغط على الجرح |
Ah, siz Baroness Schraeder olmalısınız. | Open Subtitles | آه، لابد أنك البارونة شرايدر. |
Bu Baroness Schraeder. | Open Subtitles | هذه هي البارونة شرايدر. |
Schrader'ın tatlı sözlerinden birkaçını kullandım ve kız dosyaları tek tek çıkarmaya başladı. | Open Subtitles | إستعملت بعضاً من كلام (شرايدر) المعسول معها. وقبل أن تدرك، نثرت عليّ الملفات. |
Ben izin vermeyince de Narkotik Ajanı Schrader'a razı geldiler. | Open Subtitles | حين أبيت إئذانهم، رضوا بدلاً منه بعميل مكافحة المخدرات (شرايدر). |
Ben izin vermeyince de Narkotik Ajanı Schrader'a razı geldiler. | Open Subtitles | حين أبيت إئذانهم، رضوا بدلاً منه بعميل مكافحة المخدرات (شرايدر). |
Amir Schrader haricindekiler odadan çıkabilirse sevinirim. Teşekkür ederim arkadaşlar. | Open Subtitles | "لو يبقى الرئيس (شرايدر) بينما الجميع يخلي القاعة." "شكرًا جميعًا." |
Bay Schrader için milyon dolarlık bu anlaşma öylesine bir işten ibaret. | Open Subtitles | (لذا ربما كما أني متأكد أن السيد (شرايدر سيضعه فإنه مجرد عمل |
Şirketi Bay Schrader'dan çalmak için güzel bir yol olurdu, değil mi? | Open Subtitles | ستكون طريقة فعالة لسرقة الشركة - -(من السيد (شرايدر ألا تعتقدين ذلك؟ |
Schrader'ın Stacy Ryan'ı niye öldürdüğünü bulamadık. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} لم نكتشف قط لما قتل (شرايدر) (ستايسي راين) |
Schrader banka soyguncusuydu. Şimdi bir kadını öldürdü, kızını kaçırdı ve bir de polis öldürdü. | Open Subtitles | كان (شرايدر) سارق مصارف والآن قتل امرأة وخطف ابنته وقتل شرطياً |
Schrader 90'lı yıllarda birkaç banka soydu. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} حسناً، قام (شرايدر) بسلسلة من عمليات سرقة مصارف في التسعينيات |
Dale Schrader soygundan hüküm giydi. Fazla bulaşmıyordu. Suçları kişisel değildi. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} سجن (دايل شرايدر) بتهمة السرقة، لم يتورط شخصياً، كل جرائمه كانت غير شخصية |
Schrader'la bir bağını bulamadık, ama ortağıyla bağı olabilir. | Open Subtitles | {\pos(195,240)} لم نجد أي رابطة بـ (شرايدر) {\pos(195,240)} -لكن قد يكون الإرتباط بالشريك |
Aralarındaki tek bağ, Ryan'ın erkek kardeşinin 5 yıl önce Schrader ile aynı hapiste olması. | Open Subtitles | الخيط الوحيد بينهما هو أن أخاها سجن مع (شرايدر) قبل حوالي خمس سنوات |
Schrader hiçbir şeyi rastgele yapmıyor gibi. | Open Subtitles | لا أشعر بأن (شرايدر) يقوم بأي عمل عشوائياً |
Evet, Baroness Schraeder'la. | Open Subtitles | نعم، البارونة شرايدر. |
Stevie Schraeder'in parmağını kesmeyin! | Open Subtitles | لا تقطع إصبع ستيفي شرايدر! رجاء! |
- Yine Baroness Schraeder'i görmeye mi? | Open Subtitles | -لتزور البارونة شرايدر ثانية؟ |