Eğer orada çalışırsam, dünyanın en şeytani şirketlerini temsil ediyor olacağım. | Open Subtitles | إذا عملت هناك سأمثل الشركات الأكثر شراً في العالم |
Bakmaya mecbur kaldığın bir insanın ölmesini istersin hatta bunun gerçekleşmesi için şeytani şeyler bile düşünürsün. | Open Subtitles | تريد لهذا الشخص الذي يفترض أن تعنني به أن يختفي و في نفس الوقت تعرف أن هناك شراً بتفكيرك بهذه الطريقة |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Aku gibi bir kötülükle tekrar karşılaşmamak umuduyla yılların emeğiyle şanlı geçmişimizi yeniden kurduk. | Open Subtitles | بعد سنوات من العمل المضني اعدنا بناء ماضينا المجيد علي أمل ألا نواجه مجدداً شراً مثل شر آكو |
Hangi gudubetsen artık bak bize sahiden zarar vermek istemiyorsan kanıtla. | Open Subtitles | لذا، مهماً كنت بحق السماء، إذا كنت لا تضمر لنا شراً بحق، إذاً أثبت ذلك. |
kötülüğün ve korkunun başı yaratığın uygarlık üzerinde bıraktığı izin anısı kalmıştı geriye. | Open Subtitles | "فقط الذكرى تبقى الأكثر شراً" "ومخلوق مروع الذي من اي وقت مضى وضعبصمتهعلىالحضارة" |
Ölümün gölgesi vadisinden yürüyorum. Hiçbir kötülükten korkmuyorum. Çünkü sen benimlesin. | Open Subtitles | أيضاً إذا سِرتُ في وادي ظلّ الموت لا أخاف شراً لأنك أنت معي |
Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey. | Open Subtitles | الآن هذا العرض المتواصل جعلنا قاسيين بشكل داعر وفظ من المفيد أن نرى ما يبدو لنا شراً |
Ama onun daha az şeytani biri ile görüşmek istiyor. | Open Subtitles | لكنه فقط بحاجة لأن يكون برفقة شخص... أقل شراً بقليل. |
Korkmuş köylüler, gizemciler ve diğer büyük şeytani varlıklar tarafından omuzlarımın üzerinden kesildiler. | Open Subtitles | عزلوا عني بواسطة قرويين مرعبين غامضين واخرين اكثر شراً |
Tanıdığımız en şeytani adama dünyanın en güçlü silahını veremeyiz. | Open Subtitles | لا يمكننا أن نعطي الرجل الأكثر شراً الذي نعرفهُ أقوى سلاحٍ في العالم |
Bazıları hak ettiğini bulan şeytani bir varlık görür. | Open Subtitles | وآخرن يرون شراً متجسداً ينال جزاءه المناسب. |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Sanki uzun süredir kalbindeki büyük bir kötülükle mücadele ediyordu ve aniden kötülük onu alt etmişti. | Open Subtitles | كانت كأنه يحارب شراً كبيراً بداخله طوال الوقت و فجأةً , طغت عليه |
Bütün bu olanların sana hissettirdikleri hakkında pek yardımcı olamam ama, hiç sonu olmayan bir kötülükle savaşıyormuşuz gibi hissediyorum. | Open Subtitles | بكل ما حدث لا يمكنني سوى الشعور كأننا نقاتل شراً من دون نهاية |
Çünkü her şeyden önce sana zarar verecek kişilerden seni korumalıyım. | Open Subtitles | السبب هو إن الأهم من كل شيء إن علي أن احميكَ ممن يريدون بكَ شراً |
Ben büyük kötülüğün bu günkü güzelliğin arasına karışmasından korkuyorum... | Open Subtitles | أخافُ أن شراً عظيماً قد أحاط بأهل الخير اليوم |
Şu sizin ülkedeki en beter kötülükten korunmak amacıyla böyle korkunç bir nam salmayı bilerek tezgahladım. | Open Subtitles | أنا أشيع هذه الحكايات لأصرف شراً مستطيراً يتربص بمكاننا المنعزل |
Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey. | Open Subtitles | للخبراء من أسوأ الأنواع في الجنس البشري والآن أودى بنا ذلك التعرض المستمر إلى الخلاعة والسوقية من التنوير أن نرى ما لانزال نعده شراً مستطيراً |
Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın şekil değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. | Open Subtitles | منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف |
Ölümün gölgesinde vadiyi yürüyor olsam da hiçbir şerden korkmayacağım. | Open Subtitles | رغم أنني أسير في طريقي للموت لن أخشى شراً |
Bu korkunç. Bir yerlerde benden kötü bir Bender var. | Open Subtitles | هذا سيئ, في مكان ما يوجد بيندر أكثر مني شراً |