"شراً" - Translation from Arabic to Turkish

    • şeytani
        
    • biçim
        
    • kötülükle
        
    • zarar
        
    • kötülüğün
        
    • kötülükten
        
    • habis
        
    • kötülüğü
        
    • şerden
        
    • serbest
        
    • kötü bir
        
    Eğer orada çalışırsam, dünyanın en şeytani şirketlerini temsil ediyor olacağım. Open Subtitles إذا عملت هناك سأمثل الشركات الأكثر شراً في العالم
    Bakmaya mecbur kaldığın bir insanın ölmesini istersin hatta bunun gerçekleşmesi için şeytani şeyler bile düşünürsün. Open Subtitles تريد لهذا الشخص الذي يفترض أن تعنني به أن يختفي و في نفس الوقت تعرف أن هناك شراً بتفكيرك بهذه الطريقة
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Aku gibi bir kötülükle tekrar karşılaşmamak umuduyla yılların emeğiyle şanlı geçmişimizi yeniden kurduk. Open Subtitles بعد سنوات من العمل المضني اعدنا بناء ماضينا المجيد علي أمل ألا نواجه مجدداً شراً مثل شر آكو
    Hangi gudubetsen artık bak bize sahiden zarar vermek istemiyorsan kanıtla. Open Subtitles لذا، مهماً كنت بحق السماء، إذا كنت لا تضمر لنا شراً بحق، إذاً أثبت ذلك.
    kötülüğün ve korkunun başı yaratığın uygarlık üzerinde bıraktığı izin anısı kalmıştı geriye. Open Subtitles "فقط الذكرى تبقى الأكثر شراً" "ومخلوق مروع الذي من اي وقت مضى وضعبصمتهعلىالحضارة"
    Ölümün gölgesi vadisinden yürüyorum. Hiçbir kötülükten korkmuyorum. Çünkü sen benimlesin. Open Subtitles أيضاً إذا سِرتُ في وادي ظلّ الموت لا أخاف شراً لأنك أنت معي
    Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey. Open Subtitles الآن هذا العرض المتواصل جعلنا قاسيين بشكل داعر وفظ من المفيد أن نرى ما يبدو لنا شراً
    Ama onun daha az şeytani biri ile görüşmek istiyor. Open Subtitles لكنه فقط بحاجة لأن يكون برفقة شخص... أقل شراً بقليل.
    Korkmuş köylüler, gizemciler ve diğer büyük şeytani varlıklar tarafından omuzlarımın üzerinden kesildiler. Open Subtitles عزلوا عني بواسطة قرويين مرعبين غامضين واخرين اكثر شراً
    Tanıdığımız en şeytani adama dünyanın en güçlü silahını veremeyiz. Open Subtitles لا يمكننا أن نعطي الرجل الأكثر شراً الذي نعرفهُ أقوى سلاحٍ في العالم
    Bazıları hak ettiğini bulan şeytani bir varlık görür. Open Subtitles وآخرن يرون شراً متجسداً ينال جزاءه المناسب.
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın biçim değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Sanki uzun süredir kalbindeki büyük bir kötülükle mücadele ediyordu ve aniden kötülük onu alt etmişti. Open Subtitles كانت كأنه يحارب شراً كبيراً بداخله طوال الوقت و فجأةً , طغت عليه
    Bütün bu olanların sana hissettirdikleri hakkında pek yardımcı olamam ama, hiç sonu olmayan bir kötülükle savaşıyormuşuz gibi hissediyorum. Open Subtitles بكل ما حدث لا يمكنني سوى الشعور كأننا نقاتل شراً من دون نهاية
    Çünkü her şeyden önce sana zarar verecek kişilerden seni korumalıyım. Open Subtitles السبب هو إن الأهم من كل شيء إن علي أن احميكَ ممن يريدون بكَ شراً
    Ben büyük kötülüğün bu günkü güzelliğin arasına karışmasından korkuyorum... Open Subtitles أخافُ أن شراً عظيماً قد أحاط بأهل الخير اليوم
    Şu sizin ülkedeki en beter kötülükten korunmak amacıyla böyle korkunç bir nam salmayı bilerek tezgahladım. Open Subtitles أنا أشيع هذه الحكايات لأصرف شراً مستطيراً يتربص بمكاننا المنعزل
    Sürekli maruziyet bizi uçarı ve müstehcene karşı duygusuzlaştırdığına göre bize hala habis geleni görmek öğretici bir şey. Open Subtitles للخبراء من أسوأ الأنواع في الجنس البشري والآن أودى بنا ذلك التعرض المستمر إلى الخلاعة والسوقية من التنوير أن نرى ما لانزال نعده شراً مستطيراً
    Uzun zaman önce uzak bir diyarda Ben, Aku, karanlığın şekil değiştiren efendisi korkunç bir kötülüğü serbest bıraktım. Open Subtitles منذ زمن طويل وفي أراضي بعيدة أنا آكو، متحول الأشكال و سيد الظلام اطلقت شراً لا يوصف
    Ölümün gölgesinde vadiyi yürüyor olsam da hiçbir şerden korkmayacağım. Open Subtitles رغم أنني أسير في طريقي للموت لن أخشى شراً
    Bu korkunç. Bir yerlerde benden kötü bir Bender var. Open Subtitles هذا سيئ, في مكان ما يوجد بيندر أكثر مني شراً

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more