Beş dolar için kavrulan bir adama bu nehrin suyundan bir yudum vermem. | Open Subtitles | خمسة دولارات لا تكفي لأعطي رجلاً ظمآناً شربة ماء من هذا النهر |
Beş dolar için kavrulan bir adama bu nehrin suyundan bir yudum vermem. | Open Subtitles | خمسة دولارات لا تكفي لأعطي رجلاً ظمآناً شربة ماء من هذا النهر |
Bu özel bir olay olduğuna göre hepiniz bir yudum şarap içebilirsiniz. | Open Subtitles | بما أنها مناسبة خاصة ، مسموح لكم جميعا شربة نبيذ واحدة |
Bir SS'den bir bardak su istemişti ve onlar da dilini kestiler. | Open Subtitles | سألت رائدا نازيا شربة ماء فى يوم ما فقطع لسانها بحربته |
Sadece bir bardak, bir şey olmaz değil mi? | Open Subtitles | شربة واحدة صغيرة فقط. لا ضرر، لا خطأ، صحيح؟ |
Biz de kalıplar, motorlar ve sinir hücreleri gibi robot parçalarını birbirine karıştırdık ve ilkel bir çorba yaptık. | TED | فنرمي -- نصنع شربة بدائية بها أجزاء كثيرة من الآليين: قضبان، محركات، أعصاب |
Gerçekten gözetmen değilsen şundan bir yudum alsana. | Open Subtitles | حسن ، إن كنت لست بمراقب حقــا لمـا لا تحتسي شربة من هـذا ؟ |
Hiç birimiz son 24 saate ağzımıza bir yudum su koymadık. | Open Subtitles | لم يتناول أي منا أكثر من شربة من الماء |
Alacağı son yudum olacak ve intikam da bana kalacak. | Open Subtitles | إنها آخر شربة له، وسأحظى بانتقامي |
Benimkinden birkaç yudum ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين شربة من قهوتي؟ |
- Bir yudum versene şu sudan. | Open Subtitles | أعطيني شربة من هذا الماء. |
- Birinci bardak: Kafası karışmış Amy. - Bir dakika ya. | Open Subtitles | شربة الأولى , هي أيمي الصغيرة الساخنة |
Bir bardak su iç, olur mu? | Open Subtitles | تناول شربة من الماء، حسنا؟ |
Bir bardak su verir misin? | Open Subtitles | هلا قدمت لي شربة ماء؟ |
Pardon, sıcak çorba. | Open Subtitles | اعذرني, شربة ساخنة |
Mariah bana çorba getirdi. | Open Subtitles | ماريا) احضرت لي شربة) |
SANA çorba YOK! | Open Subtitles | -لا شربة لك |