"شرحت له" - Translation from Arabic to Turkish

    • açıkladım
        
    • anlattım
        
    Seldom'a gidip teorimi açıkladım. Open Subtitles ذهبت لسيلدوم شرحت له و طلبت منه أن يساعدني
    Senin bir beyinsiz olduğunu açıkladım. Open Subtitles لقد شرحت له أنك كنت غبياً و أريته ابتسامتي التي لا تقاوم
    Ona cinayetten... tutuklandığını açıkladım. Open Subtitles .. شرحت له بأنه مقبوض عليه بسبب اتهام بجريمة قتل
    Sadece kadınların ne istediğini anlattım ve o da anladı. Open Subtitles لقد شرحت له فقط ما تحتاج اليه النساء, وقد فهم
    Tabii ki. Tüm olası koşulları anlattım. Open Subtitles بالطبع, لقد شرحت له كل الأحتمالات الطارئة
    Politik olarak neden iyi bir fikir olduğunu anlattım. Open Subtitles شرحت له كيف أنها فكرة جيدة من الناحية السياسية،
    Bozuk İngilizcem ve sözlük yardımıyla tereddüt etmeden durumu açıkladım, ve adam para çekme makinesine gitti. Ailem ve diğer iki Kuzey Koreli'nin serbest kalması için geri kalan bütün parayı ödedi. TED وبإنجليزيتي المكسرة، وبمساعدة القاموس، شرحت له الموقف، ودون تردد إتجه الرجل إلى ماكينة الصراف الآلي ودفع بقية المال لإخراج عائلتي وشخصين آخرين من كوريا الشمالية
    Ona bir kaç gün burada, benimle kalacağını açıkladım. Open Subtitles شرحت له أنك بقيت هنا معي لبضعة أيام
    Bunu ona açıkladım, bal gibi de anladı. Open Subtitles لقد شرحت له وهو فهمني
    Evet, açıkladım. Open Subtitles نعم ، لقد شرحت له ذلك
    Seldom'a gidip teorimi açıkladım. Open Subtitles (ذهبت لـ(سيلدوم شرحت له و طلبت منه أن يساعدني
    Her şey yolunda, ona her şeyi açıkladım. Open Subtitles لا بأس شرحت له كل شيء
    Bunu ona açıkladım. Open Subtitles شرحت له الموقف كله
    Ona durumu açıkladım. Open Subtitles لقد شرحت له هذا الوضع
    Ona durumu açıkladım. Open Subtitles شرحت له الوضع
    akıl sağlığı konusundaki felsefemi ayrıntılarıyla anlattım Open Subtitles فيما شرحت له التفاصيل الدقيقة من فلسفتي
    - anlattım! Open Subtitles لقد شرحت له ابعدو اسلحتكم
    ...durumumuzu açık bir şekilde anlattım. Open Subtitles لقد شرحت له الوضع بوضوح
    Ona, Jennyin parti hakkında bana güvendiğini anlattım ve onun geçmişi geçmişte bıraktığını ve yoluna devam etmek istediği konusunda ona yeniden güvence verdim. Open Subtitles لقد شرحت له أن جيني ) صارحتني منذ مدة بخصوص الحفلة) وطمأنته أن (جيني) وضعت الماضي وراءها

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more