İyi bir polistir. Temiz bir sicili var. | Open Subtitles | شرطيٌ جيّد، سجلٌ نظيف. |
Callaghan iyi, sağlam bir polistir ama her yıl farklı birine takılır. | Open Subtitles | (كالاهان) شرطيٌ صلب لكنه مُـتصيّد. |
bir polis geçerken onu dışarıda elinde hazır bir balina yağı şişesiyle görmüş. | Open Subtitles | كان هناك شرطيٌ يمر بالمنطقة رآه يعد عددًا من زجاجات مملؤة بزيت الحوت |
Böyle mi söyledi! Peki ya bir polis seni ölü bir adamı taşırken görürse? | Open Subtitles | .بالطّبع وإذا ضبطك شرطيٌ وأنت تحمل جثة رجل ميت ماذا ستقول؟ |
O bir polis, sen de bir polissin. Bunu yapamazsın. | Open Subtitles | كان شرطيًا، أنت شرطيٌ أيضًا لا يمكنك فعل ذاك |
Sen eski bir polissin. | Open Subtitles | لا ، انتَ شرطيٌ سابق |
- Ray Mapes kim oluyor, Chin? Ray Mapes bir eski polistir. | Open Subtitles | راي مابيس" هوَ شرطيٌ سابق" |
- İyi bir polistir. | Open Subtitles | إنه شرطيٌ جيد. |
Eski bir polis ve belediye baskani olmaya en yakin aday. | Open Subtitles | إنـّه شرطيٌ سابق ، و مرشح بقوة لمنصب العمدة. |
Anslinger öylesine biri değil. Eski bir polis ve belediye başkanı olmaya en yakın aday. | Open Subtitles | إنـّه شرطيٌ سابق ، و مرشح بقوة لمنصب العمدة. |
Bazen bir polis olarak zorlamaman lazım. | Open Subtitles | أنتَ تتصرف و كأنكَ شرطيٌ في بعض الاحيان |
1519 konuşuyor. bir polis vuruldu. | Open Subtitles | -حوّل "1519" شرطيٌ مصاب، أين اصابك؟ |
bir polis bize yardım ederken bir şey onu öldürdü. | Open Subtitles | .. حاولَ شرطيٌ مُساعدتنا .. |
Ev ödevimi yaptım; sen iyi bir polissin. | Open Subtitles | بحثت عنك، أنتَ شرطيٌ ممتاز. |