Bir polisi hastanelik ettin. Şu an olan olay departmana bağlı ona değil. | Open Subtitles | قد أودعتَ شرطيّاً المستشفى، وما يحدث الآن وقف على الدائرة لا عليه |
Başka bir polisi yumruklamışsın. Neler oldu? | Open Subtitles | لقد ضربتَ شرطيّاً آخر، أعني، ما الذي حدث؟ |
Ama bunları mahkemede kullanırsanız herkes babamın kirli bir polis olduğunu öğrenecek. | Open Subtitles | لكن إن اُستخدمت في المحكمة سيعرف الجميع أن والدي كان شرطيّاً فاسداً |
İşlerin çok karmaşık olduğunu söylediğini sanıyordum. Senin bir polis benimse muhabir olmam... | Open Subtitles | ظننتُكَ قلتَ بأنّ هذه العلاقة معقّدة جدّاً، كونكَ شرطيّاً وكوني صحفيّة |
Gizli bir polisti. Vücuduna, DNA'sını değiştirerek onu bir çeşit canavara dönüştüren bir virüs verilmişti. | Open Subtitles | كان شرطيّاً متخفّياً، لُقّح بفيروسٍ مصمّمٍ ليعيد نسخ حمضه النوويّ... |
Hâlâ polisim. | Open Subtitles | ولا زلتُ شرطيّاً نعم |
- Umarım polissindir. - Hayır. Adli Tıp. | Open Subtitles | من الأجدر أن تكون شرطيّاً - كلا، أخصائيّ شرعيّ - |
Başka bir polisi yere sermeden önce haklı gerekçelere sahip olmalısın. | Open Subtitles | تحر الحقائق أولاً قبل أن تُسقط شرطيّاً آخر |
Yozlaşmış bir polisi ortaya çıkardı, bir Yargıcı tahtından indirdi. | Open Subtitles | حسناً، لقد كشف شرطيّاً فاسداً، وخلع قاضياً من كرسيّة. |
Bir polisi öldürdüğünde! Ve masum bir hanımı! | Open Subtitles | عندما قتلتَ شرطيّاً وسيّدةً بريئة |
Bir polisi öldürdüğünde! - Ve masum bir hanımı! | Open Subtitles | عندما قتلتَ شرطيّاً و سيّدةً بريئة |
Yattığın bir keş için bir polisi mi satacaksın? | Open Subtitles | ستخونين شرطيّاً لأجل مدمن تضاجعينه؟ |
İşlerin çok karmaşık olduğunu söylediğini sanıyordum. Senin bir polis benimse muhabir olmam... | Open Subtitles | ظننتُكَ قلتَ بأنّ هذه العلاقة معقّدة جدّاً، كونكَ شرطيّاً وكوني صحفيّة |
Ya bir suçlu ya da bir polis olacaktım. Ben de polisliği seçtim. | Open Subtitles | أن أكون مجرماً أو شرطيّاً و قد اخترتُ الشرطيّ |
Eğer bir polis senin hayatını mahvetmek isterse yapabileceğin hiç birşey yoktur. | Open Subtitles | عندما يريدُ شرطيّاً أن يجعل حياتكِ بائسه، فلا يمكنكِ فعلُ الكثير |
Lester Ivar kötü bir polisti. | Open Subtitles | أنت و (ليستر أيفر) كنتما تعرفان بأنه كان شرطيّاً منحرفاً |
Harry, burada Miami'de görevli harika bir polisti. | Open Subtitles | لقد كان (هاري) شرطيّاً عظيماً" "(هنا في (ميامي |
Müthiş bir polisti. | Open Subtitles | وكان شرطيّاً رائعاً |
Evet ama ben yine de polisim. | Open Subtitles | -أجل، ولكنّي لا أزال شرطيّاً |
- Evet ama ben yine de polisim. | Open Subtitles | -نعم، لكنّني ما زلتُ شرطيّاً |
- Umarım polissindir. | Open Subtitles | -من الأجدر أن تكون شرطيّاً |
- Umarım polissindir. | Open Subtitles | -من الأجدر أن تكون شرطيّاً |