Dün gece senin yanına gittiğini ve eğer şartlarını kabul etmezsen seni ifşa edeceğinden haberim var. | Open Subtitles | اعلم انه ذهب اليك الليلة الماضية وكان يريد فضحك ان لم توافق على شروطه انت مجنون |
O zaman bağımlılığına ilişkin şartlarını açıkladı mı sana? | Open Subtitles | حسناً إذاً انه أوضح شروطه بأن تحترم مرافقتك |
Evet, şartlarını gayet açık dile getirdi. | Open Subtitles | بما يملكه من أملاك في نيويورك نعم لقد أوضح شروطه |
Bu tacı taktığım sürece bu şartları geri çevirmekten başka bir durum söz konusu olamaz. | Open Subtitles | حسنا , ذلك التاج نفسه يقول ليس لي خيار سوى لرفض شروطه |
Yaptıklarından sonra şartları değiştirebileceğini mi sanıyor? | Open Subtitles | يظن ان بمقدوره أن يملي علينا شروطه بعدما فعله؟ |
Koşullarını kabul ettiğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبره أننّا موافقون على شروطه. |
Başka bir şansım olsaydı şartlarını asla kabul etmezdim. | Open Subtitles | أكان لي خيار في الأمر، لم أكن لأوافق على شروطه أبداً. لقد هددك. |
şartlarını ihlal ettiğimizi hissederse yine sokak köşelerine bombalar yerleştirmeye başlayacaktır. | Open Subtitles | لأنه أنْ علِم بأننا سننتهك شروطه سيبدأ في تفجير نواصي الشوارع مجددًا |
Sence şartlarını kabul edip tarihi belirlemeli miyim? | Open Subtitles | أتعتقدين أن عليّ قبول شروطه وتحديد موعد الزفاف؟ |
Onun şartlarını hatırlatmak sana bişey kazandırmıyor. | Open Subtitles | كل هذه المسافة كي يطردنا فقط ؟ أنت تتذكرين شروطه بما يخص مبنى الطوب الأحمر |
İmparator'a şartlarını kabul ettigimizi söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستخبر الامبراطور أننا نقبل شروطه. |
şartlarını buraya gelmesini sağlamak için kabul ettim. | Open Subtitles | لقد وافقت على شروطه لجلبه إلى هنا |
- Onun şartlarını biliyorum. - Ne şartı? | Open Subtitles | أنا أعرف ما هى شروطه شروط؟ |
Marwan'ın nerede olduğunu bildiğini ve eğer şartlarını yerine getirirseniz konuşacağını söylüyor. | Open Subtitles | يقول أنه يعرف أين (مروان) وسيخبرك لو وافقت على شروطه |
şartlarını kabul ediyorum. | Open Subtitles | أوافق على شروطه. |
Yaptıklarından sonra şartları değiştirebileceğini mi sanıyor? | Open Subtitles | يظن ان بمقدوره أن يملي علينا شروطه بعدما فعله؟ |
şartları oldukça cömertti. | Open Subtitles | كانت شروطه كريمة للغاية ، لذا يُمكنك تخيل |
Hayır. Hayır, Onun şartları altında ordumu dağıtmayacağım. | Open Subtitles | لا، لا، لن أحلّ جيشي تحت شروطه. |
Koşullarını kabul ettiğimizi söyle. | Open Subtitles | أخبره أننّا موافقون على شروطه. |
Benim şartlarımla, onunkilerle değil. | Open Subtitles | حسب شروطي و ليس شروطه سأعيد له النقود |
- şartları kabul etmek işimize de yarayabilir. | Open Subtitles | -وهنالك سبب عمليّ أيضًا للموافقة على شروطه . |
Bırak da evren bildiği gibi yapsın. | Open Subtitles | دعى الكون يضع شروطه |