Adamın birinin koluna şarapnel gelmişti. Kolunun direkten aşağısı kopmuştu. | Open Subtitles | احد الرجال اصابته شظية فبترت ذراعه من فوق مرفقه |
Metal şarapnel kalıntısı var, organ ve dokulardaki hasara bakılırsa çok hızlı bir nesneyle delinmiş. | Open Subtitles | شظية معادنية استقرت وآذت الأعضاء والأنسجة |
Annenin başı babanın bacakları arasındaydı çünkü babaya kıymık batmıştı. | Open Subtitles | كان رأس والدتك عند اقدام والدك لأنه كان لديه شظية |
Bu ise insan yapımı. Büyük ihtimalle Çin hava uydusundan kopmuş bir parça. | Open Subtitles | ربما تكون جزءا أو شظية من قمر صناعي صيني للانواء |
Ama yaranın kenarları düzgün değil, içinde de odun kıymığı var. | Open Subtitles | لكن الجروح مكشوطة وليست ناعمة ووجدت شظية خشب بها |
Bir asker, bacağına saplanan Şarapneli çıkarmakta tereddüt etmez... | Open Subtitles | جندي لا يتردد في الحصول على شظية أزيلت من ساقه |
Ve bu sağlık kayıtlarına göre, Beyninde, şakak kemiğine yakın kısımda saplanmış mermi parçaları var. Bu dünyadaki hiçbir şey ona gerçek gelmiyordur. | Open Subtitles | وطبقاً لسجله الطبي، لديه شظية رصاصة في داخل الفص الصدغي لدماغه |
Savaştan hatıra kalan, küçük, aptal bir şarapnel, hala kafamın içinde. | Open Subtitles | شظية غبية ، تذكار من الحرب ما تزال في رأسى |
Onun durumu iyiydi, sadece bir şarapnel mesanesini parçalamıştı. | Open Subtitles | كان شخصاً صالحاً، فقط تهتكت مثانته من جرّاء شظية |
Bakır şarapnel elmacık kemiğine ve göz kenarına saplanmış. | Open Subtitles | شظية نحاس تأتي من قوس الوجنة والهامش الدائري |
El yapımı patlayıcıdan kopan şarapnel parçası omuriliğine saplanmış ve hala orada duruyor. | Open Subtitles | شظية من القنابل المفخخة سبب تمزقاً في عاموده القري ومازالت ملتصقة |
şarapnel yağmuru hunisinin başında bir geçi parçası var. | Open Subtitles | ما هذا ؟ هناك شظية سفينة فضاء في أعلى مركز تساقط شظايا السفن. |
O ak meşeden, tek bir kıymık bile kalmadığından emin olmak istiyorum. | Open Subtitles | أودّ العلم يقينًا أنّه لم تبقَ شظية من بقايا ذاك السنديان الأبيض. |
Kapı parçalandığında, bir kıymık denk geldi. Önemli değil. | Open Subtitles | جرحتني شظية خشبية أثناء تحطم الباب، هذا لا شئ |
Parmağımdaki kıymık hâlâ çıkmadı. Aslında kalem lekesi. | Open Subtitles | ولا زال هناك شظية في خنصري، في الواقع إنها علامة قلم |
Bu boyutlardaki bir parça büyük kan kayıplarını önler. | Open Subtitles | شظية بهذا الحجم الإنحسار سوف يمنع الكثير من فقدان الدم |
Bir mermi parçası bulmuşlar ama parça, IBIS'te eşleşme çıkamayacak kadar küçük. | Open Subtitles | الآن ، قاموا بإيجاد شظية الرصاصة، ولكن كانت صغيرة جدا للحصول منها على معلومات |
Bu bir insanın ayağından çıkartılmış..., ...dünyanın gelmiş geçmiş en küçük kıymığı olabilir. | Open Subtitles | إنها رسميا أصغر شظية تمت إزالتها من قدم بشرية. |
Şarapneli yediği anda, benzin deposu uçuyor. Tank konusunda uyarmıştım. | Open Subtitles | شظية حارة واحدة وينفجر الغازولين |
Ayrıca kafatası yarasına görmülmüş .beton parçaları buldum. | Open Subtitles | كما انني وجدت شظية من الخرسانة ضمن الجرح في الجمجمة |
Trekal atardamarından çıkıyorsun. İlk parçacık önünde olmalı. | Open Subtitles | تخرج من الشريان الرغامي، وينبغي أن ترى أول شظية |
-Bulabildiğimiz her türlü saç, diş, kas ve kemik parçasını belgeliyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بتوثيق المواقع النهائية لكل شعرة و سن و عضلة و شظية عظمية أمكننا العثور عليها |
Onlara ufak bir Şarapnelin abdominal aortunu kestiğini... | Open Subtitles | أخبريهم أن قطعة شظية صغيرة شرحت له شريانه الباطني |
Bulduğun, dokuz milimetrelik şarapneller önceki bir olaydan kalma. | Open Subtitles | شظية 9 ملم التي وجدتها كانت من جريمة سابقة |