"شعرت أني" - Translation from Arabic to Turkish

• hissettim
• hissediyordum

Zaman zaman onlardan birkaç yaş büyük 11-12 yaşlarında çocuklarla ders yaptığımda, bu çocuklara aynı şekilde ulaşmakta zorluklar yaşadığımı hissettim.
وحين تأتي فصول أطفال أعمارهم أكبر قليلًا فقط، 11، و12 شعرت أني أحيانًا أجد صعوبةً لأصل بهم لمثل ذلك.

Tüm üst sınıflar beni tanıdı. çok özel hissettim.
كل التلاميذ الأكبر كانوا يعرفوني. شعرت أني بالفعل مميز.

sahneye acı dolu bir şekilde girmem gerektiğini hissettim.
حينها شعرت أني أتألم وأني سأعيد النظر في الأمر برمته

Aniden, Chanel dolu bir odada paçuli kokuyormuşum gibi hissettim.
فجأة, شعرت أني بلهاء.. فى غرفة مليئة بالجميلات

Hiçbir şey yapamıyordum ve kendimi tamamen aciz hissediyordum.
لا يوجد شيء أفعله .. و شعرت أني لا حول و لا قوة

Konuştuğu tek şey kendi işi ve problemleriydi ben sadece kendimi çok yalnız hissediyordum.
كل ما كان يتكلم عنه هو عمله ومشكلاته وأنا شعرت أني وحيدة

Biliyorsun, son bir kaç gündür, tekrar komşu kızı gibi hissettim.
بالأيام القليلة الماضية شعرت أني جارتك مجدداً

Çünkü siz gülerken, gitar çalarken içeriye girince biraz uygunsuz bir yerdeymişim gibi hissettim.
لانني شعرت أني غريبة , بالدخول عليكما تضحكان و تلعبان الجيتار

bütün hayatımı yeniden düzenlemiştim, çünkü yaşamıyormuş gibi hissettim,tamam mı?
نعم غيرت عالمي كله لأني شعرت أني لم أعيش,حسنا

Bu delilik biliyorum ama avluda dolaşırken, resmen yaşadığımı hissettim.
أعرف أني إبتعدت قليلاً عن المسار لكن المشي عبر الساحة شعرت أني مليء بالحياة.

Geçen gün çocuğun biri bana karşı çıktı, ve sanki aramızda bir bağ oluştuğunu hissettim.
طفل وقف أمامي في ذلك اليوم و.. نوعاً ما شعرت أني متصلٌ به

Programın geleneklerine uyum açısından dolayı onun gizliliğini korumak için kendimi yükümlü hissettim.
وفقا لتقاليد البرنامج شعرت أني ملزم بحماية خصوصيته

Ve kendimi ahlaki ekonomimize katkıda bulunduğum için iyi hissettim.
و أحسست بشعور جيد شعرت أني سهامت بإقتصادنا الأخلاقي

Ve sabah kendimi çok güçsüz hissettim.
و في الصباح شعرت أني ضعيفة للغاية

Kendimi Nazi gibi hissettim. Ama yapılması gerekiyordu.
شعرت أني نازياً، لكن كان لا بد أن يتم

Hayatımda ilk defa, kendimi güzel hissettim.
وللمرة الأولى في حياتي, شعرت أني جميلة.

Neden, anlamıyorum ama sanki başıma geleni haketmişim gibi hissettim.
ولا أفهم لكن شعرت أني أستحق ذلك

Dürüstçe söylemek gerekirse buna karşı çıkan bir ben varmışım gibi hissettim.
لأنه بأمانة... شعرت أني الوحيد الذي اتّخذ موقفاً

Uzaklaşmam lazımdır. Burada boğulmuş hissediyordum.
.كنت بحاجة للابتعاد شعرت أني مخنوق هنا