"شعرت بالذنب" - Translation from Arabic to Turkish

    • suçlu hissettim
        
    • kendimi
        
    • kötü hissettim
        
    • suçluluk hissettin
        
    • Suçluluk hissettiğin
        
    • kötü hissetti
        
    • suçlu hissediyorum
        
    • suçlu hissediyordum
        
    • o kadar kötü hissetmiştim ki
        
    O kadar suçlu hissettim ki bu başarısızlığı, sohbetlerimden ve özgeçmişimden yıllarca saklamaya karar verdim. TED شعرت بالذنب وقررت إخفاء هذا الفشل من مناقشاتي وسيرتي الذاتية لسنوات.
    Birdenbire bu tür bir tüketici yani bu sorunlara katkıda bulunan biri olduğum için çok suçlu hissettim. TED فجأة، شعرت بالذنب لكوني هذا الزبون شخصاً ممن شارك في هذا
    Onu götürdüğüm zaman, suçlu hissettim. Kıskançlık mı yapıyorum? Open Subtitles عندما أخذته بعيداً شعرت بالذنب على الفور هل تصرفت بعجلة ؟
    - Sırtımdaki bıçağı almak için mi? kendimi kötü hissettim ve yazdığın hikâyelere baktım. Open Subtitles لا، شعرت بالذنب إلى حد ما، لذا قرأت البعض من قصصك القديمة.
    Onun adına biraz kötü hissettim ama aslında alınmamıştım. TED شعرت بالذنب من أجلها، لكن في الواقع لم أشعر بالإهانة.
    Bu konuda suçluluk hissettin mi hiç? Open Subtitles هل سبق وأن شعرت بالذنب ازاء ذلك
    Suçluluk hissettiğin için beni kaçırdın. Open Subtitles أعني أنك شعرت بالذنب لذلك قمت بإخراجي
    O an yaşlı bir adamın parasını aldığım için kendimi çok suçlu hissettim , bu yüzden Ona banka hesap numaramı verdim ve dedim ki: Open Subtitles ولكنى شعرت بالذنب ان أأخذ نقود من رجل عجوز واعطيته رقم حسابى المصرفى وقلت
    kendimi suçlu hissettim çünkü karısını götürmeye çalışıyordum. Open Subtitles شعرت بالذنب لأنني كنت أحاول دائماً أن أتحرش بزوجته
    Belki de, bu ailem yüzündendi. Kurtulduğum için suçlu hissettim. Open Subtitles ربما بسبب موت والداي شعرت بالذنب لبقائي حية
    kendimi suçlu hissettim. O yüzden seninle oynaşmak istemedim. Open Subtitles انا شعرت بالذنب لهذا لم ادعكِ تمارسن الاعيبك معى
    Ben suçlu hissettim. Open Subtitles لقد قلتِ إنكِ بحالة مزاجية جيدة .. و كنت مصدر إزعاج لكِ و شعرت بالذنب من أجلك
    Bilirsin, suçlu hissettim ve en iyi arkadaşımı özledim, Open Subtitles أتعلم لقد شعرت بالذنب وافتقدت أعزّ صديق لي
    Fark ettin mi bilmiyorum, ama kendimi daima kötü hissettim. Open Subtitles أجهل إذا ما لاحظت ولكني شعرت بالذنب دوماً.
    suçluluk hissettin. Bu da konsantrasyonunu bozdu. Open Subtitles شعرت بالذنب مما أفقدكَ تركيزكَ
    Riley galibiyet vuruşunu kaçırdı. Çok kötü hissetti, bırakmak istedi. Open Subtitles أخفقت (رايلي) بتسديدة الفوز إنها شعرت بالذنب وأرادت الاعتزال
    Çok suçlu hissediyorum, O'nu hediye yağmuruna tutacağım. Open Subtitles كلما شعرت بالذنب أمطرها بالهدايا
    Ayrıca, yeni batı savaş teçhizatları konusundaki izânımın yetersizliğinden ötürü, kendimi suçlu hissediyordum. Open Subtitles شعرت بالذنب لعدم قدرتى على فهم مبادئ المدفعية الغربية الجديدة
    Sana yalan söylediğim için o kadar kötü hissetmiştim ki geri dönüp dans derslerini kendi başıma aldım. Open Subtitles شعرت بالذنب لاننا كذبت عليكِ ورجعت واخذت حصة الرقص 581 بنفسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more