İçeri girdiğimde bir bağ Hissettim. Ve sen de Hissettin bunu. | Open Subtitles | شعرت بتقارب بيننا عندما دخلت المكتب, واعتقد انك شعرت بذلك ايضاً |
Yanlış olan bir şey aslında çok ilginç bir şeye dönüştüğü zaman hissedilen o aşırı heyecanı Hissettim. | TED | شعرت بذلك الحماس الذي ينتاب الواحد منا حين يكون خطأ ما مثيرًا للاهتمام. |
Bu gün uyandığımda geleceğinizi Hissettim. | Open Subtitles | شعرت بذلك عندما استيقظت بأنك ستأتين اليوم |
Zira bu ofise girdiğimde aramızda bir bağ olduğunu Hissettim. Bilemeyeceğim, ama sanki sen de Hissettin gibi. | Open Subtitles | شعرت بتقارب بيننا عندما دخلت المكتب, واعتقد انك شعرت بذلك ايضاً |
Hayır, hayatıma geri döndüğün andan itibaren onu hissediyorum. | Open Subtitles | لا ، منذ اللحظة اللتي عدت فيها لحياتي لقد شعرت بذلك |
Bunu, Berlin'de Holokost Anıtı'nda çok güçlü bir şekilde hissetmiştim. | TED | شعرت بذلك بعمق عندما ذهبت إلى برلين ووقفت عند النصب التذكاري للمحرقة. |
- Onu orada Hissettim. | Open Subtitles | كيف علمت أننا علقنا هناك ؟ لقد شعرت بذلك |
Daha buraya geldiğimiz anda Hissettim. | Open Subtitles | انا شعرت بذلك منذ اللحظة الاولى التى جئت بها الى هنا |
Onun bedenindeyken bunu Hissettim. Her yere bir karanlık çöktü. | Open Subtitles | لقد شعرت بذلك عندما كنت في جسدها هناك ظُلمة حلّت على هذا المكان |
Öyleydi- İnanılmazdı. O heyecanı Hissettim hayatında herhangi bir şeyi yeniden hissettiğin ve üniversiteye gittiğimiz zaman ki gibi. | Open Subtitles | كان الأمر لا يصدق، لقد شعرت بذلك الشعور المثير الذي تشعر به عندما تتخرج في الكلية وتشعر بأن حياتك يمكن |
Beynimdeki cenazeyi Hissettim, ve devin yanına oturdum, dünyanın kenarında, ve keşfettim içimde olan bir şeyi ona ruhum diyebilirim onu yirmi yıl önce o güne değin hiç formüle etmemiştim cehennemin bana süpriz ziyarette bulunduğu o zaman. | TED | لقد شعرت بذلك المأتم في ذهني، و جلست بجانب التمثال الضخم على حافة العالم، لقد اكتشفت شيء بداخلي و هي الروح التي لم أكونها قبل ذلك اليوم 20 سنة مضت عندما باغتتني جهنم بزيارة. |
Bütün gün geleceğini Hissettim. Nasırım acıtıyor. | Open Subtitles | شعرت بذلك طوال النهار أقدامى تؤلمنى |
Bunu, onun gözlerine ilk baktığım anda Hissettim. | Open Subtitles | شعرت بذلك منذ أن وقع نظري عليها |
- Aslında ben de aramızdaki kimyasal fokurdamayı Hissettim. | Open Subtitles | هااي ... لقد شعرت بذلك ايضا هذه الجاذبية التي تحدث بيننا |
İlk raunttan sonra bunu Hissettim. | Open Subtitles | بسبب أنني شعرت بذلك بعد الجولة الأولى |
Daha önce biri için böyle Hissettin mi? | Open Subtitles | هل شعرت بذلك تجاه أحد آخر من قبل؟ |
Yalan söylediğini biliyorsun, bunu Hissettin. | Open Subtitles | تعرف أنّها كانت تكذب، شعرت بذلك. |
Şimdi Hissettim! Sen de Hissettin mi? | Open Subtitles | لقد شعرت بذلك , هل شعرت به؟ |
Sen de Hissettin sanıyordum | Open Subtitles | أعتقد أنك شعرت بذلك أيضاً |
Ama bir çok kadın için bunları hissediyorum, genellikle sonuçları felaket oluyor. | Open Subtitles | لكن شعرت بذلك مع العديد من النساء ، انتهت أغلبها بــ نتائج كـــارثيــة |
Kötü bir şey olmadığını biliyordum. Bunu kemiklerimde hissetmiştim! | Open Subtitles | كنت أعرف بأنك لم تُصب بسوء شعرت بذلك في دمي |