"شعرت بذلك" - Translation from Arabic to Turkish

    • Hissettim
        
    • Hissettin
        
    • hissediyorum
        
    • hissetmiştim
        
    İçeri girdiğimde bir bağ Hissettim. Ve sen de Hissettin bunu. Open Subtitles شعرت بتقارب بيننا عندما دخلت المكتب, واعتقد انك شعرت بذلك ايضاً
    Yanlış olan bir şey aslında çok ilginç bir şeye dönüştüğü zaman hissedilen o aşırı heyecanı Hissettim. TED شعرت بذلك الحماس الذي ينتاب الواحد منا حين يكون خطأ ما مثيرًا للاهتمام.
    Bu gün uyandığımda geleceğinizi Hissettim. Open Subtitles شعرت بذلك عندما استيقظت بأنك ستأتين اليوم
    Zira bu ofise girdiğimde aramızda bir bağ olduğunu Hissettim. Bilemeyeceğim, ama sanki sen de Hissettin gibi. Open Subtitles شعرت بتقارب بيننا عندما دخلت المكتب, واعتقد انك شعرت بذلك ايضاً
    Hayır, hayatıma geri döndüğün andan itibaren onu hissediyorum. Open Subtitles لا ، منذ اللحظة اللتي عدت فيها لحياتي لقد شعرت بذلك
    Bunu, Berlin'de Holokost Anıtı'nda çok güçlü bir şekilde hissetmiştim. TED شعرت بذلك بعمق عندما ذهبت إلى برلين ووقفت عند النصب التذكاري للمحرقة.
    - Onu orada Hissettim. Open Subtitles كيف علمت أننا علقنا هناك ؟ لقد شعرت بذلك
    Daha buraya geldiğimiz anda Hissettim. Open Subtitles انا شعرت بذلك منذ اللحظة الاولى التى جئت بها الى هنا
    Onun bedenindeyken bunu Hissettim. Her yere bir karanlık çöktü. Open Subtitles لقد شعرت بذلك عندما كنت في جسدها هناك ظُلمة حلّت على هذا المكان
    Öyleydi- İnanılmazdı. O heyecanı Hissettim hayatında herhangi bir şeyi yeniden hissettiğin ve üniversiteye gittiğimiz zaman ki gibi. Open Subtitles كان الأمر لا يصدق، لقد شعرت بذلك الشعور المثير الذي تشعر به عندما تتخرج في الكلية وتشعر بأن حياتك يمكن
    Beynimdeki cenazeyi Hissettim, ve devin yanına oturdum, dünyanın kenarında, ve keşfettim içimde olan bir şeyi ona ruhum diyebilirim onu yirmi yıl önce o güne değin hiç formüle etmemiştim cehennemin bana süpriz ziyarette bulunduğu o zaman. TED لقد شعرت بذلك المأتم في ذهني، و جلست بجانب التمثال الضخم على حافة العالم، لقد اكتشفت شيء بداخلي و هي الروح التي لم أكونها قبل ذلك اليوم 20 سنة مضت عندما باغتتني جهنم بزيارة.
    Bütün gün geleceğini Hissettim. Nasırım acıtıyor. Open Subtitles شعرت بذلك طوال النهار أقدامى تؤلمنى
    Bunu, onun gözlerine ilk baktığım anda Hissettim. Open Subtitles شعرت بذلك منذ أن وقع نظري عليها
    - Aslında ben de aramızdaki kimyasal fokurdamayı Hissettim. Open Subtitles هااي ... لقد شعرت بذلك ايضا هذه الجاذبية التي تحدث بيننا
    İlk raunttan sonra bunu Hissettim. Open Subtitles بسبب أنني شعرت بذلك بعد الجولة الأولى
    Daha önce biri için böyle Hissettin mi? Open Subtitles هل شعرت بذلك تجاه أحد آخر من قبل؟
    Yalan söylediğini biliyorsun, bunu Hissettin. Open Subtitles تعرف أنّها كانت تكذب، شعرت بذلك.
    Şimdi Hissettim! Sen de Hissettin mi? Open Subtitles لقد شعرت بذلك , هل شعرت به؟
    Sen de Hissettin sanıyordum Open Subtitles أعتقد أنك شعرت بذلك أيضاً
    Ama bir çok kadın için bunları hissediyorum, genellikle sonuçları felaket oluyor. Open Subtitles لكن شعرت بذلك مع العديد من النساء ، انتهت أغلبها بــ نتائج كـــارثيــة
    Kötü bir şey olmadığını biliyordum. Bunu kemiklerimde hissetmiştim! Open Subtitles كنت أعرف بأنك لم تُصب بسوء شعرت بذلك في دمي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more