"شغلي" - Translation from Arabic to Turkish

    • çalıştır
        
    •   
    • işim
        
    • işimi
        
    • açın
        
    • başlat
        
    • işimden
        
    • çal
        
    • işimin
        
    • görevim
        
    Çabuk çalıştır ki şu arabayı, defolup gidelim buradan. lütfen! Open Subtitles أسدي لي هذا المعروف شغلي السيارة لكي نخرج من هنا رجاءاً
    Çünkü ceza alabilirim. Lütfen arabayı çalıştır. Open Subtitles رجاء شغلي السيارة الأن أو علقيها
    Dinle, sadece radyoyu bizim kanalımızı , tamam mı? Open Subtitles اسمعي , فقط شغلي محطة الراديو على محطتنا , حسناً رجاءً
    Sen suyu , ben şimdi geliyorum. Tabi, bir görüşme yapabiliriz. Open Subtitles شغلي الماء سآتي بعد لحظة،نعم يمكنني أن أقوم بمقابلة
    Evet, benim işim dalkavukluk yapıp bunu yaparken, gülümsemek üzerine kuruludur. Open Subtitles حَسناً، شغلي يَشْملُ تقبيل الحمارِ أساساً وإبتسامة بينما أنا أعْمَلُ هو.
    Bu benim işim, dışardan bakmak. Open Subtitles انه شغلي, البحث بعيدا عن المظهر الخارجي.
    Ve ben de kendi işimi yaptığım için suçluluk duygusuna kapılmayacağım. Open Subtitles وأنا لن أَشعر بالذنب لكوني أقوم بعمل شغلي نعم لن تشعري
    Arabayı çalıştır mahkûm. Open Subtitles . شغلي السيارة , أيتها السجينة
    Gideon, motorları çalıştır ve son sığınmacı gemiye bindikten sonra gemiyi uçur. Open Subtitles (غيديون)، شغلي المحركات وحلقي بنا في الهواء لحظة دخول آخر لاجىء السفينة
    Arabayı çalıştır. Bana güven ki ben de sana güveneyim. Open Subtitles شغلي السيارة ثقي بي، وسأثق بك
    Bir şeyleri kaldırmayı bırakmasını istiyorsan bunların hepsini bakkal poşetine koyup TV'de bir futbol maçı . Open Subtitles إذا أردتِ أن لا يحمل شيئا آخر ضعي كل هذا في أكياس البقالة و شغلي التلفاز لمبارة بيزبول
    Mesajı dinlet anne. Marta, eğer ordaysan telefonu . Open Subtitles شغلي الرساله ماما مارثا اذا كنت هنا ارفعي السماعة
    WheeIs on the Bus şarkısını Sonrada gözümün önünden kaybol. Open Subtitles شغلي أغنية عجلات الباص واغربي عن وجهي
    Bildiğin gibi, işim imaj satmaktır, ve işimin bir parçası bu imajla beraber yaşamaktır. Open Subtitles وكما تعرف، ان عملي هو عبارة عن بيع صورة ما، وجزء من شغلي أن أعيش تلك الصورة.
    Benim işim kılıcı geri almak, kimseye sıkıntı vermeden. Open Subtitles شغلي كَانَ أَنْ استعيدَ السيف، بدون إحْراج أي احد.
    Ajan Dixon, benim işim şu anda göreve uygun olup olmadığınıza karar vermek. Open Subtitles الوكيل ديكسن، هو شغلي للتقرير سواء في هذا الوقت أنت تلائم للواجب.
    İşimi iyi yaptığımı ispatlamak için ilk sayfa fotolarına ihtiyacım yok. Open Subtitles أنا لست بحاجة إلى باقة صور الصفحة الأولى لإثبات أعمل شغلي.
    İşimi geri alabilirim, biliyorsun, dükkandaki yarım gün iş. Open Subtitles آي .. . أنا يُمْكِنُ أَنْ أَستعيدَ شغلي , في الدكانِ
    Prosedür böyle. Bunu yapmanı istemezsem işimi yapmamış olurum. Open Subtitles ومن الإجرائي، وأنا لن تفعل شغلي إذا أنا لم أطلب منك أن تفعل ذلك.
    - Tamamdır, müziği açın bakalım. Open Subtitles استمتعوا بوقتكم حسنا شغلي الموسيقى
    Bilgisayar... Klonlama makinesini başlat. Open Subtitles أيها الكمبيوتر، شغلي الآلة المستنسخة
    Bakın benim o toplantıya gitmem lazım, yoksa ben işimden sizde hayat düzeninizden olacaksınız. Open Subtitles اسمعوا أنا لازم ارزح الاجتماع و لا راح افقد شغلي ونفقد اسلوب حياتنا
    Balkabağı oyma mix'imi çal bakalım. Open Subtitles شغلي الدمج الموسيقي المتعلق بتشكيل اليقطين
    Jane, sana söz veriyorum, buradan kurtulursak, işimin bir daha aşkıma engel olmasına izin vermem. Open Subtitles أنا أوعدك يا جين لو ربنا أحيانا مش هخلي شغلي يطغي علي حياتنا
    Benim görevim, kimseye zarar gelmeden o kılıcı geri almaktı. Open Subtitles شغلي كَانَ أَنْ استعيدَ السيف، بدون إحْراج أي احد.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more