Tatlım, dişlerini fazla kullanma. dudaklarını rahat bırak. | Open Subtitles | عزيزي, اظهر القليل من الأسنان ارخي شفاهك فقط |
Seni seyrettim. dudaklarını hep oyuncularla aynı anda oynatıyordun. | Open Subtitles | كنت أشاهدك في التدريبات دائماً تحرك شفاهك مع الممثلين |
Dudakların kıpırdıyor ama ne dediğini duyamıyorum. | Open Subtitles | شفاهك تتحرك لكني لا أستطيع أن أسمع ما تقول |
Dudakların dişlerine yapışıyor. Yoksa gülme stilin mi bu? | Open Subtitles | لأن شفاهك لا تتوقف عن لصقها بأسنانــك, أو هل هذه طريقتـك فى الضحــك ؟ |
.. herkes senin dudaklarının şeklini gördü.. ..yakın bir zamanda senin suçlu bulunacağına inanıyorlar. | Open Subtitles | إذًا قال الناس إنه من التعبير على شفاهك يمكنهم معرفة أنه سيحكم عليك كمذنب |
Onunla konuşurken, yüzüne bakın. dudaklarınızı okuyabilir. | Open Subtitles | قابلها عندما تريد محادثتها هي ستقرأ شفاهك |
Yüzüklerin Efendisi üçlemem üzerine bahse girerim ki dudak parlatıcınız sinoksat içeriyor. | Open Subtitles | سوف أراهن بنسختي الممتده من محموعة مملكة الخواتم بأن ملمع شفاهك هذا يتضمن سينوكسيت |
Laf arasında, dudağında birşey kalmış. | Open Subtitles | لديك قليلاً من بقايا الطعام على شفاهك, على فكرة |
Senin için değil. Sana yada çatlamış dudaklarına bakmıyordu. | Open Subtitles | هو لم يكن ينظر إليكِ ولا إلى شفاهك المشقوقة |
Dikkat et, Ro. gelecek sefere dudaklarını hedefleyebilir. | Open Subtitles | انتبهي رو , بالجولة القادمة ربما يستهدف شفاهك |
Gözlerinin derinliklerine akmak kan kırmızı dudaklarını öpmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان ارى ما في اعماق عيونك وأريد تقبيل شفاهك الحمراء كلون الدماء |
Nefes alıp verişinin değişimi, omuzlarının kalktığı veya gevşek olduğu ellerini tutma şeklin, dudaklarını büzmen. | Open Subtitles | كيف يتغير تنفسك, ان كان كتفك مشدوداً او مرتخياً, كيف تمسكين بيدك, ان كانت شفاهك تتحرك. |
Evet, al ve dudaklarını ona kilitle güzelim. Gel, buradan. | Open Subtitles | من فضلك، ألصقي شفاهك بهذا، حبيبتي هيا، من هنا |
Dudakların morardı. Bence evde kalsan daha iyi. | Open Subtitles | شفاهك تحولت للون الأزرق أعتقد عليك البقاء بالمنزل |
Öpme. Dudakların dün gece kimbilir neredeydi. | Open Subtitles | لا تقبّلني أنا لا أعرف أين كانت شفاهك ليلة أمس تحرّك |
dudaklarının kıpırdadığını görüyorum, ama söylediğin tek bir kelimeyi bile duyamıyorum. | Open Subtitles | بإمكاني رؤية شفاهك تتحرّك لكنّي لا أستطيع سماع ما تقوليه |
Biliyor musun, dudaklarının oynadığını görüyorum, ama sesini duymuyorum. | Open Subtitles | كما تعلم , يمكنني أن أرى شفاهك تتحرّك لكنني لا أسمع أيّ صوت |
sadece sözleri öğrenin ve dudaklarınızı oynatın. | Open Subtitles | انت فقط تعلم الكلمات وحرك شفاهك عليهم |
- Sizin ağzınızdan. | Open Subtitles | من شفاهك آنسة , قبل ثلاث أيام |
Dudaklarımda hissettim düşlerimin her yerini. | Open Subtitles | بلمـسة شفاهك من زوايـا الأحلام |
Sözlerin dudaklarından kontrol odasındaki kulaklıklara kadar gitsin. | Open Subtitles | من شفاهك إلى سماعات غرفة التحكم |
Buraya gelip, pis dudaklarınla beni öpmeye çalışmak. Ben sokak yosması değilim. | Open Subtitles | تأتي للأعلى هنا محاولا وضع شفاهك القذرة علي، أنا لست غنمة شارع |
Temel olarak bunun içinden suyu çekiyorsunuz ve su dudaklarınıza değene kadar içilebilir hale geliyor. | TED | في الاساس يمكنك مص أي ماء عبر هذا وستصبح قابلة للشرب في أي وقت تصل إلى شفاهك. |