"شفاههم" - Translation from Arabic to Turkish

    • dudaklarını
        
    • dudakları
        
    • Dudak
        
    • Dudaklarının
        
    • dudaklarında
        
    • Ağızlarını
        
    Kimse konuşmazdı, sadece dudaklarını hareket ettirirlerdi. Open Subtitles أيّ شيء, المهم هو أن يُمكن للمرء أن يرى شفاههم تتحرك
    dudaklarını okudum ve fahişeyi kaçıracaklarını anladım. Open Subtitles قرأتُ شفاههم وإستنتجت بأنّهم كانوا يختطفون المومس.
    O güruh bugün Musa'nın peşinden çöle gidebilir ama gözleri güneşten kıpkırmızı olduğunda ve çatlak dudakları susuzluktan kanadığında, mideleri açlıktan kasıldığında, Open Subtitles هذا الحشد سيتبع موسى لداخل الصحراء اليوم لكن عندما تذبل عيونهم و تصبح حمراء بفعل الشمس و تتشقق شفاههم و تدمى من العطش
    O güruh bugün Musa'nın peşinden çöle gidebilir ama gözleri güneşten kıpkırmızı olduğunda ve çatlak dudakları susuzluktan kanadığında mideleri açlıktan kasıldığında Musa ve onun Tanrı'sını lanetleyecekler. Open Subtitles هذا الحشد سيتبع موسى لداخل الصحراء اليوم لكن عندما تذبل عيونهم و تصبح حمراء بفعل الشمس و تتشقق شفاههم و تدمى من العطش
    Mankenler Dudak bükmezler. Open Subtitles العارضات لايستخدمن شفاههم فقط حتى يصبحو مثيرات
    Konuşmayı kesin. Dudak okumaya çalışıyorum. Open Subtitles توقف عن الكلام أو أنا لن قادرا على قراءة شفاههم.
    - Çatlak Dudaklarının üstünde. Open Subtitles -على شفاههم المشققة .
    dudaklarında gülümseme ve kalplerinde müzikle. Open Subtitles مع ضحكات على شفاههم, و الموسيقى فى قلوبهم .
    Sen de şu dudaklarını oynatarak okuyan tiplerden misin? Open Subtitles الذين يحركون شفاههم و هم يقرأؤن ؟
    Küçük dudaklarını yaksa da. Open Subtitles وحتى لو أنه يجعل شفاههم قليلا لدغة
    Sadece gözlerini kapatıp dudaklarını kımıldatırlar. Open Subtitles ..لذلك يغلقون عيونهم فقط ويحركون شفاههم
    Yani, dudaklarını ve Ağızlarını kullanıyorlar. Open Subtitles حسناً هم يستخدمون شفاههم والسنتهم
    Onlar dudaklarını kımıldatıyorlar, siz ise ellerinizi kımıldatıyorsunuz. Open Subtitles يحركون شفاههم وأنت تحرك يدك
    dudaklarını okuyabilirdi. Open Subtitles تستطيع ان تقرأ شفاههم.
    İnsanların dillerinde şanıma yakışan kelime yok. Eğer dudakları hâlâ koparılmadıysa. Open Subtitles أوه , اسمي سيكون علي شفاة الجميع علي افتراض بأن شفاههم لن تمزق
    Çok korkunçtu. dudakları mosmordu. Open Subtitles كان حلماً فظيعاً وكانت شفاههم زرقاء
    Konuşuyorlar ama dudakları oynamıyor. Open Subtitles انهم يتحدثون لكن شفاههم لا تتحرك
    Kameralar fazla uzaktaydı, teknik ekip Dudak okuyamadı. Open Subtitles كانت الكاميرا بعيدة جداً، لذا لمْ يتمكّن الفريق التقني من قراءة شفاههم.
    Gün ışığından hoşlanmıyorlar çünkü böylelikle Dudak kalemlerinin ağız kırışıklıklarına nasıl karıştığını görebiliyorsun. Open Subtitles إنهم لا يحبو ضوء النهار لأنك تستطيعين أن ترين كيف تنزف شفاههم وتلك التجاعيد في الفم
    dudaklarında benim ismimle can çekişecekler. Open Subtitles سوف يموتون بشكل مروع واسمي فوق شفاههم
    Oradan su içiliyor. Ağızlarını koyuyorlar oraya. Open Subtitles إنها حنفية للشرب ، إنهم يضعون شفاههم هناك

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more