Sorumluluk almadığımıza dair bu formu imzalamaları gerekiyor. | Open Subtitles | نَحتاجُهم لتَوْقيع هذا شكلِ الموافقةِ لإطْلاق سراحنا مِنْ أيّ مسؤولية. |
Yeni bir yaşam formu aldıklarına o yaşam formunu öğrenmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | عندما يُواجهونَ شكل حياةِ جديدِ... يَجِبُ أَنْ يَتعلّموا مِنْ ذلك شكلِ الحياةِ. |
formu imzalamak için bir aile üyesine ihtiyacımız var. | Open Subtitles | نَحتاجُ a فرد من العائلة لتَوْقيع شكلِ الإطلاقَ |
Arkasında ki işlemenin Monticello* şeklinde olduğunu da not edin. | Open Subtitles | لاحظْ الحفر على الظهرِ في شكلِ Monticello. - مليمتر hmm. |
-Onları Alaska şeklinde yapabilirsin. | Open Subtitles | - أنت يُمْكِنُ أَنْ تَعمَلُهم في شكلِ ألاسكا. |
Sibernetik yaşam formu biçimi. | Open Subtitles | عقدة سايبرنيتيك على شكلِ حياةِ |
Bize benzeyen bir yaşam formu değil. | Open Subtitles | ليست كأيّ شكلِ حياةِ معهود. |
Ön camda, ikiz kenar yamuk şeklinde dört tane ölü böcek vardı. | Open Subtitles | كان هناك أربع بقِّ ميتِ على ذلك الزجاجة الأمامية في شكلِ a trapezoid. |
Katil köpekbalığı şeklinde bir bulut. | Open Subtitles | الغيمة في شكلِ قرش قاتل. |
Saçlarım göz şeklinde dökülüyor dedim. | Open Subtitles | بأنّ شَعري سَقطَ في شكلِ عينِ - |