Bu sebeple bina boyunca ilerlediğinizde her biri farklı bir şekil alıyor. | TED | وهكذا ، لكل واحده منهم شكل مختلف قليلا كلما نزلت على طول المبنى. |
Saçına farklı bir şekil vermeyi düşündün mü hiç? | Open Subtitles | ألا تفكرين بعمل شكل مختلف لشعرك ؟ |
Elimizdeki maddelerden biri bunu yapabilir. Çok önemli bir madde, karbon, Bu inanılmaz güzellikteki reaksiyonda şeklini değiştirdi, Burada grafit buharla patlatılıyor, sonra buharlaşmış karbon yoğunlaşıyor, ama yoğunlaştığında farklı bir şekil alıyor: bükülmüş kümes teli. | TED | أحد المواد التي يمكنها القيام بهذا هي مادة استثنائية، الكربون، والتي غيرت شكلها في هذا التفاعل الغاية في الجمال حيث يفجر الغرافيت بالبخار، وحين يتكثف الكربون المبخر، يتكثف في شكل مختلف: السياج المتشابك ملتف. |
Bu şekillendirici araçlar, kullanımları esnasında evrime uğradı ve her biri işlevine uygun farklı bir şekle sahip. | TED | تطورت هذه الأدوات المنحوتة والمنقوشة من خلال استخدامها، ولدى كل واحدة شكل مختلف والذي يطابق وظيفتها. |
Yer çekimi olmadan moleküller yoğunluğa göre ayrılmaz ve alevler de tamamen farklı bir şekle sahip olurlar. | TED | من دون الجاذبية، لا تنفصل الجزيئات بالكثافة واللهيب له شكل مختلف تماماً. |