Üstü yanan adamlar gördüm atların pişmiş etlerini kokladım. | Open Subtitles | رأيت رجالا تشتعل النار في قمصانهم شممت رائحة احصنة محروقة |
Ve o gece onların sonuncusu da çekip gittiğinde, havayı kokladım ve vaktinin geldiğini anlamıştım. | Open Subtitles | وعندما أوشك الكل على توديع ذلك اليوم أنا شممت الهواء , وتأكدت من أنه الوقت |
Kadın kokusu aldım, ama bir kadın görmedim. | Open Subtitles | شممت رائحة إمرأة، لَكنِّي لَمْ أَرى إمرأة. |
Sigara içmeye de başlamış. Dün geldiğimde kokusunu aldım. | Open Subtitles | أنها تسرق السغائر أيضاً شممت رائحتها عندما رجعت أمس |
- Hiç cevizin dumanını kokladın mı? | Open Subtitles | الجوز على سبيل المثال ، هل شممت من قبل دخان خشب الجوز ؟ |
Sanırım arabada bir koku aldım. Sen içki mi içtin? | Open Subtitles | اظن أنني شممت رائحة في السيارة هل انت تناولت الكحول؟ |
Ben de kokladım ve uzaklaştırılmaları gerektiği kararına vardım. | Open Subtitles | ولما شممت أنا الريحة اتخذت القرار .. وأتلفتها |
Beni terk ettikten sonra, yatak odana girdim, ve kokladım seni... sonra benim yüzüm de değişti. | Open Subtitles | بعد مغادرتك, دخلت إلى غرفة النوم الخاصة بك شممت رايحتك ثم وجهي تغير ايضا |
Sen işedikten sonra tuvaleti kokladım. | Open Subtitles | -ليس بهراء لعين شممت المرحاض بعد أن عبثتِ به |
- Yakalayın onu, aptallar! - Çocuk kokusu aldığımı biliyordum! | Open Subtitles | أمسكوه يا حمقى سأمسكه, لقد شممت رائحة الولد |
Kalabalıkta birden burnuma Lagerfeld kokusu geldi. Kafamı kaldırdım. | Open Subtitles | و لقد كان المكان مزدحما جداً هناك عندما فجأة شممت رائحة عطر لاغرفيلدو .. |
Bir osuruk kokusu alıp yanlış adamı suçladığın olmadı mı hiç? | Open Subtitles | هل سبق و شممت رائحة كريهة و اتهمت الشخص الخاطئ؟ |
Siz pisliklerin kokusunu daha kapıdan girmeden alıyorum. | Open Subtitles | شممت رائحتكم حتى قبل أن أصل إلى هذا الباب |
Ama ellerini o kadar iyi yıkıyor ki, kokusunu alabiliyorum. | Open Subtitles | لكنه يغسل يدية جيدا ً حتى إنى شممت رائحتها. |
Lafayette Mezarlığından sadece birkaç blok ötede... ölümün kokusunu aldım. | Open Subtitles | فقط القليل من الثكنات ومقبره كبيره شممت رائحه الموت |
Kirli çoraplarını hiç kokladın mı sen? Sana şunu söyleyeyim: | Open Subtitles | هل شممت رائحة جواربك النتنة من قبل؟ |
Nasıl bire bir oynayacaksınız ki? Eğer bir koku alırsanız, bunu siz yapmamışsınızdır, bunu da diğer elemanın yapacağı size çok açık gelmiyor mu? | Open Subtitles | كيف تلعبون بمفردكم اذا شممت رائحة ولم تفعلها فأكيد هي من الاخر |
Belki de bunun uğruna kovulacağım. Hiç anılarını depreştiren kokular aldın mı? | Open Subtitles | ربما قد أطرد بسبب هذا هل سبق لك و أن شممت رائحة تعيد لك ذكرياتك ؟ |
kokuyu alıyor musun? Sanırım bu seferliğine bir ayrıcalık yapabiliriz. | Open Subtitles | هل شممت تلك الرائحة، أعتقد في هذه الحالة، نحن سنقوم باستثناء. |
Sonraki gelişimde burası boya gibi kokuyor olursa öldürürüm sizi. | Open Subtitles | لو شممت رائحة الطلاء القادمة التي اتي بها الى هنا فسأقتل أحدهم |
Havayı koklar koklamaz evimde olduğumu hissettim. | Open Subtitles | وعندما شممت لهواء عرفت أنني في موطني |
Balık gibi bir şeyin koktuğunu sanmıştım. | Open Subtitles | ظننت أنني شممت شيئا سمكي الرائحة. |
Lavanta kokulu sabunlarımızı kokladınız mı? | Open Subtitles | هل شممت رائحة صابون الخزامى؟ |
Ne söylemeye çalıştığın hakkında bir fikrim yok. Fakat çıkan kokuları alabiliyorum. | Open Subtitles | لم أفهم ما تعنين لكن شممت ما كان يطهيه (ذا روك) |
Gemiye biner binmez, pis kokunu duymuştum. | Open Subtitles | لقد شممت رائحتك الكهرية .. منذ أن صعدت إلى متن المحطة |