| 14 Mart'ta Senato komisyonu önünde yalancı şahitlik yapmak. | Open Subtitles | شهادة زور أمام لجنة مجلس الشيوخ في الرابع عشر من مارس لهذا العام |
| İncil şöyle der: "yalancı şahitlik yapmayın" değil mi? | Open Subtitles | الأنجيل يسمي الكذب "حمل شهادة زور", صحيح؟ |
| Bu yalancı şahitlik, hapse girebilirsin! - Anlamıyorsun. | Open Subtitles | هذه شهادة زور ، يمكن ان تذهبي للسجن |
| Şunu söylemek yalan beyan olmaz: "Tam olarak hatırlayamıyorum." | Open Subtitles | فهي ليست شهادة زور على الإطلاق أن تقول، أنا ليس لدي أيّ ذاكرة مُحدّدة. |
| - yalan ifade. | Open Subtitles | شهادة زور |
| Yani kabullenelim, Onun şahitliğini yalancı şahitliğe dönüştürdüm. | Open Subtitles | أعني أنه دعنا نواجه الأمر لقد حولت شهادتها الى شهادة زور |
| Sen ne dersen de, buna yalancı şahitlik denir. | Open Subtitles | مهما قلت عن ذلك فإنها شهادة زور |
| Hepimiz yalancı şahitlik yapmaya gidiyoruz. | Open Subtitles | نحن سنشهد شهادة زور. |
| Bir de yalancı şahitlik eklendi. | Open Subtitles | والأن شهادة زور |
| Neden yalancı şahitlik sayılmıyor? | Open Subtitles | لما لا يعتبر هذا شهادة زور ؟ |
| Yalan söylersem yalancı şahitlik olur. | Open Subtitles | إذن إن كذبت، فستكون شهادة زور |
| "yalancı şahitlik yapmayacaksın." | Open Subtitles | "لا تشهد شهادة زور ." |
| Eğer orada yalan söylerseniz, bu yalancı şahitliğe girer. | Open Subtitles | وإذا قمتِ بالكذب على المنصة فستكون تلك شهادة زور |