"شهدوا" - Translation from Arabic to Turkish

    • tanıklık
        
    • tanık
        
    • gören
        
    • şahit
        
    • ifade
        
    • gördüler
        
    • gördüklerini
        
    • şahitlik etti
        
    Kim Tanrı'ya onun öfkesine tanıklık edenlerden daha çok inanabilir ki? Open Subtitles من لديه إيمان أكثر بالرب من أولئك الذين شهدوا على غضبه؟
    Bu suça tanıklık eden ve onu ihbar edenler de aynı insanlar. Open Subtitles . نفس الناس الذين شهدوا و أبلغوا عن الجريمة
    Çağımız astronomları, bizim galaksimizde patlayan bir yıldıza hiç tanık olmadılar. Open Subtitles لم يسبق لعلماء الفلك المعاصرين أن شهدوا إنفجار نجم في مجرّتنا
    Tipik olarak korkunç ya da vahşi olaylara tanık olmuş kişiler. Open Subtitles عادة هم أناس شهدوا أحداث مرّوعة أو وحشية. كرد فعل الجنود
    Bu arada, seni annelik onurunla gören herkesle temasa geçmen gerek. Open Subtitles في تلك الأثناء , عليكِ الاتصال بالجميع الذين شهدوا عظمتكِ كأم
    Şu anda insanlar yapabileceklerimize şahit oldular ve mevcudiyetlerinin ne kadar önemsiz olduğunun da farkına varacaklar. Open Subtitles الان بما ان البشر قد شهدوا قدراتنا الجديدة سوف يدركون بدون اي شكوك انهم الاقل قوة بالقيادة
    Mahkemede tüm gençler gayet iyi görebildiklerini ifade etmişler. TED كل المراهقين الذين شهدوا خلال المحاكمه كانوا يمكنهم الرؤيه بشكل جيد
    Arkadaşların nezaket karşılığında alacakları ödülü gördüler. Open Subtitles أصدقائك شهدوا المكافأة على المعاملة اللطيفة
    İnsanlar tanrımızın gücünü gördüklerini sansın diye yapılmış hileler. Open Subtitles مكر لجعل الرجال يعتقدون أنهم شهدوا قوة ربنا
    Ve buna tanıklık eden insanlara. Herkes tanıklık etti ama sonuçta o yemin benim üzerimeydi. Open Subtitles ولهؤلاء الناس الذين شهدوا عليه - كان للجميع عداي -
    Ve bazı arkadaşları olayı benim başlattığıma dair tanıklık etti. Open Subtitles ومع بعض أصدقاءه الذين ... شهدوا بأنّني أنا من بدأ الأمر
    Kazaya ve sonrasına tanıklık etmiş birçok kişi hala psikolojik tedavi görüyor. Open Subtitles العديد من أولئك الذين شهدوا الحادث و بعد الذي أعقب لا تزال حتى يومنا هذا تحت الرعاية النفسية .
    Aleyhine tanıklık eden tanıkların adresleri. Open Subtitles عناوين الشهود الذين شهدوا ضده.
    Buna tanıklık eden 100'ün üstünde kadın vardı. Open Subtitles وهناك أكثر من 100 امرأة شهدوا ذلك
    Ayrıca, işlediği suçlara tanıklık edip de halen hayatta olan birkaç tanığın her birinin izini bulup, onlarla görüştüm. Open Subtitles و إستجوبت من بقي حياً ممن شهدوا جرائمه
    Buraya gelen her tanık müvekkilimin... cinsel organını görmediğini belirtti... müvekkilimi tutuklayan memurun akrabası olan bir kişi dışında. Open Subtitles كل الشهود الذين جاؤوا هنا شهدوا بانهم لم يروا قضيب موكلي في الواقع ماعدا شخص واحد هذا الشخص هو الضابط
    Bir grup ... dehşet dolu bir gününe tanık oldunuz. Open Subtitles لقد شهدوا مالذي يمكن فقط وصفه كيوم مرعب للغايه لمجموعه من رجال وسيدات الاعمال الزائرين
    Muharebeye tanık olanlara göre düşman olağanüstü güçleri olan genç bir kadın tarafından yönetiliyormuş. Open Subtitles ,وفقاً للذين شهدوا المعركة العدو يتم قيادته بواسطة آنسة صغيره , ذات قدرات إستثنائية
    Şans eseri veya kader, hangisine inanıyorsanız, bir mafya infazına tanık oldular. Open Subtitles وعن طريق المصادفة أو القدر حسب ما تؤمن به، فإنهم قد شهدوا عملية إعدام لعصابة
    Ama buna genellikle tedaviden sonuç alamayan ve yan etki gören insanlar dâhil değildir. TED ولكن هذا ما سيستبعد عادة بعض الذين لم يستفيدوا من العلاج أو شهدوا آثار جانبية
    Efendim, her yeni kayıt için olaylara şahit olanlarla konuşuyoruz. Open Subtitles أيّها الوزير، لكلّ سجل جديد نتكلّم مع أولئك الّذين شهدوا الحدث.
    Uç polis bardaki olayın... 2:45'te olduğuna dair ifade vermiş. Open Subtitles حسنا , لم لا تخبرنا بما حدث تلك الليلة؟ ثلاثة رجال شرطة شهدوا أن إطلاق النار حصل في الساعة 2:
    Ve bütün görgü tanıkları seni dövdüğünü gördüler... Open Subtitles وبالنظر إلى كل الشهود الذين شهدوا هزيمته وضربه لك
    Medellin sakinleri göreceklerinin hepsini gördüklerini sanıyordu. Open Subtitles واعتقد سكان ميديلين بأنهم شهدوا الأمر كله ، لكنهم لم يفعلوا ذلك
    Bayan Hadley, yemin veren beş kişi Mitch Wayne'in Kyle Hadley'i öldürmek istediğine şahitlik etti. Open Subtitles آنسة " هادلى " ، خمسة أفراد تحت القسم قد شهدوا بأن " ميتش واين " قد هدد بقتل " كايل هادلى"

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more