Ocak ayı uğurlu geldi: çocuğumuz doğdu ve sen de iş buldun. | Open Subtitles | شهر يناير مُبارك وُلد الطفل و حصلتَ على عمل |
Ekim ayı boyunca büyüyecekler ve içimde, Ocak ayı içerisinde olgunlaşacaklarına dair bir his var. | Open Subtitles | إن اليقطين يختفي لكامل شهر اكتوبر ولديّ شعور أنه سيعود في شهر يناير |
Ocak'ta geldiğimde de vardı bu. Önemli bir şey değil. Hem siyah değil bu, yeşil. | Open Subtitles | إنه موجود منذ أن كنت هنا في شهر يناير فلا بأس حتى إنه ليس أسود فهو أخضر |
Ancak hiç felsefemin tüm bu yönlerini bir anda test etmek zorunda kalmamıştım, ta ki geçen Ocak ayına dek. | TED | و لكنني لم أضطر أبدا سابقا لوضع جميع هذه الجوانب لفلسفتي تحت الإختبار مرة واحدة حتى شهر يناير الماضي. |
C-STAD Ocağa kadar operasyonel olmayacağını sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقدت أن الـ"س-ستاد" لن تُفعّل حتى شهر يناير. |
Bence bunlar Ocak ayından kalmışlar ve de iğrençler! - Bayım, bayım bakar mısınız? | Open Subtitles | لكني أعرف أنه في شهر يناير وهو شيء فظيع ، سيدي |
Ocak ayında New York'daki Hudson nehrinde bir mucize yaşandı, ve bir anda Sully ismi kreşler icin çok önemli bir isim oldu. | TED | حيث شهدنا تلك المعجزة في نهر هدسون في مدينة نيويورك شهر يناير وفجأة أصبح الطيار سولي علماً في مراكز الأطفال |
Ocağın başına görüşme randevusu aldım. | Open Subtitles | و اتصلتُ و حددتُ موعداً في أوائل شهر يناير |
Ocak ayı itibariyle 99'una birden gitmiş olmayı planlıyorum. | Open Subtitles | مع حلول شهر يناير أخطط لأن أكون قد زُرت جميع التسعة وتسعين مقاطعة |
İlk defa sadece en ılık Ocak ayı olmakla kalmadı, aynı zamanda ilk defa ortalamadan da 2 Fahrenheit derece yüksek oldu. | TED | ولأول مرة، ليس فقط أدفأ شهر يناير/ كانون الأول لكن ولأول مرة كان أدفأ بدرجتين فهرنهايت من المعدل. |
Biliyorum... ama Ocak ayı öncesine de bakmamız gerekiyor. | Open Subtitles | حتى قبل شهر يناير |
Cevap Ocak ayı. | Open Subtitles | والإجابة هى فى شهر يناير |
Cevap Ocak ayı. | Open Subtitles | والإجابة هى فى شهر يناير |
Ocak'ta seninle seks yapmayı planlıyordum ama sen göz enfeksiyonun yüzünden Paris seyahatini iptal ettin hatırlarsan... | Open Subtitles | بالواقع كنت أحاول أن أجامعك في شهر يناير لكنك ألغيت الموعد لكن بسبب أمراض العين خفت من القدوم الى باريس ، أتذكر ؟ |
Seni kıskanıyorum. Uğruna Ocak'ta East River'ı yüzerek geçebileceğin birisini bulmanın nasıl bir his olduğunu bilseydim keşke. | Open Subtitles | من يجد شخصاً يجعلك ترغب بعبور النهر الشرقى سباحة فى شهر يناير |
Çünkü benim zamanımda, kutsama 1 Ocak'ta yapılırdı bir ay sonra değil. | Open Subtitles | لانه على ايامي البركة كان يتم طلبها في شهر يناير لا بعده بشهر |
Ocak ayına kadar dişçiyle randevun yok, ayrıca aile hekimini de 8 gün önce gördün. | Open Subtitles | موعدكَ التالي لطبيب الأسنان ليس قبل شهر يناير وقد قابلتَ ممارسكَ العام قبل 8 أيام |
Ocak ayına kadar yatırdığınızı üçe katlayın. | Open Subtitles | في شهر يناير ستضاعف كل استثماراتكم لثلاثة مرات |
Ocak ayına ait faturaları düzenleyerek başlayabilirsin. | Open Subtitles | -يمكنك ان تبدائي -بترتيب فواتير شهر يناير |
Ama, Bay Garea, eğer hatırlarsanız aslında Ocağa kadar kapatmamıştınız. | Open Subtitles | ولكن يا سيد "غاريا" لن تكملوا العام حتى شهر يناير إن كنت تتذكر. |
Ocak ayından beri çalışmadığını.. ...ve beş parasız kaldığını söyledi. | Open Subtitles | لقد أخبرني إنه ترك العمل من شهر يناير وأصبح مفلساً الآن. |
En sonunda, gelecek sene Ocak ayından itibaren siyahi ve beyaz çocukları aynı okulda okutmaya başlayacaklar. | Open Subtitles | وأخيراً سوف يقومون بجمع الطلاب ذو البشرة الداكنة والبيضاء معاً للذهاب إلى مدرسة واحدة بدءاً من شهر يناير بالسنة القادمة |
Daha doğrusu, Ocak ayında Tokyo'da çektiğim film görüntülerini hatırladım. | Open Subtitles | أو بالأحرى أتذكر الصور التي صورتها في طوكيو في شهر يناير |
Bak, eğer zamanın tümünü tek bir yıl ile simgeleştirirsek... biz 1 Ocağın ilk anlarındayız henüz. | Open Subtitles | انظر، إذا أخذنا الزمن كاملا، ممثلا بسنة واحدة ... فنحن لا زلنا في اللحظات الأولى القليلة من أول يوم في شهر يناير. |
Ve geçen Ocak'a kadar ödeyip gidiyordum. | Open Subtitles | و كنتُ قادراً على الوقوف على قدمي حتى شهر يناير الماضي |