Ot temizlemeyle başlayacağız, çim biçme, taş ustasından mezar taşlarını getirmek. | Open Subtitles | سنبدأ بإزالة الأعشاب وقص العشب و جلب شواهد القبور من النحّات |
mezar taşlarını yaşlılara indirimli satıyorum, ama uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | إن قدمت خصومات على شواهد القبور للكبار في السن، لن ينجح عملي |
Mezar Taşları biraz daha yamuk olmalı. | Open Subtitles | شواهد القبور من الممكن أن تكون مائلة قليلاً |
Fakat kısa bir zaman önce çoğu mezarlık hareketli yerlerdi, mezar taşlarının etrafında dolaşan insan kalabalıkları ve çiçek açan bahçeleri vardı. | TED | لكن منذ وقت قريب، حين كانت المقابر أماكن عامرة بالحياة، والحدائق المزهرة وحشود من الناس تتجول بين شواهد القبور. |
Annem mezar taşı süslemelerini kopyalar. Çok iğrençtir. | Open Subtitles | والدتي تعمل في نقش شواهد القبور ظلال جميلة , هه ؟ |
Yanlış tarihler. mezar taşlarındaki yanlış tarihleri kullanarak şifrenin anahtarı yaptı ve şifre de şarkıydı. | Open Subtitles | التواريخ الخطأ، استخدمت تواريخ خطأ على شواهد القبور |
54 yaşındaki birine göre gayet iyi görünüyorsun. Sanırım bunu olumlu bir şey olarak görebiliriz. Şu mezar taşlarına bak. | Open Subtitles | تبدين بصحة جيده بالنسبة لعمر 54 انظري إلى شواهد القبور |
Bence insanlara taşıdıklarını söylediler ama sadece mezar taşlarını taşıdılar. | Open Subtitles | أعتقد أنهم قالوا للناس أنهم نقلوا المقبرة أعتقد أنهم نقلوا شواهد القبور فقط |
Onun yerine mezar taşlarını boyasam? | Open Subtitles | ماذا عن أقوم بطلاء شواهد القبور عوضًا عن هذا؟ |
Etrafından ilk geçişimde, mezar taşlarını gördüm. Büyük şeyler yapmış güzel insanların mezarları ve düşündüm: Ben neyle hatırlanmak istiyorum? | TED | و لأول مرة بالجوار، رأيت شواهد القبور هذه و هؤلاء الناس الرائعين الذين أنجزوا أمورا عظيمة ثم فكرت، ما الذي أريد أن يتذكرني الناس به؟ |
- Gidelim mi? - Mezar Taşları epey sade. | Open Subtitles | هلاّ انطلقنا- شواهد القبور بسيطة قليلاً- |
Mezarlıktan, Mezar Taşları çaldılar. | Open Subtitles | حتى شواهد القبور لم يتركوها. |
Bölüm On İki {\cH0000FFFF}"Sonsuz Mezar Taşları | Open Subtitles | 365)}"الحلقة الثانية عشرة : "شواهد القبور اللانهائية - الجزء الأول\أ/بندرمحمدعابد : |
mezar taşlarının haricinde burada bir Yahudi toplumunun yaşadığını gösteren çok az kanıt kalmıştır. | Open Subtitles | ما عدا شواهد القبور في المقابر الآن كان هناك دليلاً صغيراً بأنه كان هناك جاليات يهودية مُزدهرة هنا |
Mezarlıktaki mezar taşlarının birinde bir alıntı vardı. | Open Subtitles | هناك مقولة على أحد شواهد القبور في المقبرة. |
mezar taşlarının arasından koşarken gözüme bir şey takıldı. | Open Subtitles | وكنت أعدو عبر شواهد القبور شئ ما لفتَ نظري |
- Dışarıda mezar taşı var mıydı? | Open Subtitles | أيوجد أيّ من شواهد القبور بالخارج؟ نعم , صحيح |
Bar taburesi olarak mezar taşı kullanıyorlar. | Open Subtitles | هل تظنين ذلك؟ انهم يستخدمون شواهد القبور من أجل أدوات الحانه |
Kartondan bir mezar taşı koleksiyonu, paket lastiğiyle bir araya getirilmiş. | Open Subtitles | مجموعة من شواهد القبور الكرتونية. مربوطة معاً برباط مطاطي. |
Yanlış tarihler. mezar taşlarındaki yanlış tarihleri kullanarak şifrenin anahtarı yaptı ve şifre de şarkıydı. | Open Subtitles | التواريخ الخطأ، استخدمت تواريخ خطأ على شواهد القبور |
Daha doğrusu mezar taşlarındaki yazılarla ilgili. | Open Subtitles | أو لأكون أكثر دقة عن المرثيات المنقوشة على شواهد القبور |
Bak, bugün bu mezar taşlarına ihtiyacımız var, tamam mı ? | Open Subtitles | سأطلب أن تُحرق جثتي، يا رجل اليوم نحن نحتاج إلى شواهد القبور تلك، حسناً؟ |
Eski filmlerdeki tiplerin mezar taşlarıyla konuşma yapmaları gibi. | Open Subtitles | الناس يفعلون ذلك في الأفلام القديمة يكلّمون شواهد القبور في المقابر |