"شيءا" - Translation from Arabic to Turkish

    • Bir şey
        
    • bir şeyler
        
    • birşey
        
    • bir şeyi
        
    • şeye
        
    Bu hayatının sonuna kadar her gün pişman olabileceğin Bir şey. Open Subtitles هو سيكون شيءا الذي أنت تأسفين عليه كلّ يوم لبقية حياتك.
    Senin için Bir şey ifade etmeyebilir. Ama benim için ediyor. Open Subtitles الذي قد لا يعني أيّ شئ إليك، لكنّه يعني شيءا لي.
    O 9 dakika içinde bir şeyler oldu. Open Subtitles اعتقد ان شيءا حدث بعد ذلك اعتقد بان ذلك الوقت, كما نعرفه, قد توقف
    İnkar etsen bile bu konuda bir şeyler biliyorsun. Open Subtitles تعليق تكذيباتك الجانبي، أنت من الواضح إعرف شيءا حول ذلك.
    Bana olanlar hakkında birşey biliyorsan, polise anlat. Open Subtitles إذا كنت تعرف شيءا حول ما حدث لي خذه إلى الشرطة
    Mulder'ın benim yapabileceğini sanmadığım bir şeyi neden yaptığını anladım. Open Subtitles فهمت لماذا مولدر عمل شيءا أنا ما كنت سأعتقد ه قادر على عمل.
    Dün gece, bir şeye bastım, ve o şey tabanımı eritmiş. Open Subtitles تقدّمت شيءا ليلة أمس الذي أكل نظيف خلال النعل.
    Düne kadar Bir şey ifade etmiyordu. Ama dün Bir şey hatırladım. Open Subtitles هو ما عنى أيّ شئ لي حتى أمس عندما جعلني أتذكّر شيءا.
    - Bir şey düşürdün. - Ne? Open Subtitles ـ لقد أسقطت شيءا ـ ما كان ذلك,هل كسرته جائزة جاك؟
    Bu çip çok kırılgan, üzerinde çalışırken ona ciddi zarar verdim ama silikon matris içinde yapımcının adı olduğunu düşündüğüm Bir şey buldum. Open Subtitles الرقاقة حسّاسة جدا، حطّمته عمليا عندما بدأت بالعمل عليه، لكنّي وجدت شيءا في مصفوفة سيليكون، الذي أعتقد اسم المنتج.
    Skinner için raporumu hazırlarken, çok seveceğin Bir şey buldum. Open Subtitles وضع سويّة تقريري لسكيننير، وجدت شيءا الذي أنت ستقدّر.
    Duvarın öte tarafında Bir şey olmalı. Open Subtitles يجب أن يكون شيءا على الجانب الآخر الحائط.
    Sen de muhtemelen gökyüzünde Venüs dışında Bir şey gördüğünü sandın. Open Subtitles إعتقدت من المحتمل بأنّك رأيت شيءا فوق في السماء ما عدا الزهرة.
    Endişelendiğini biliyorum bir şeyler öğrenince seni arayacağım. Open Subtitles أفهم أنت يجب أن تكون قلق جدا. ' أعلمك حالما أسمع شيءا.
    Biz yiyecek bir şeyler almaya gidiyoruz, ve o Beyaz Kale'ye gitmek istiyor. Open Subtitles نيرف نحن نجلب شيءا للأكل، وهي تريد الذهاب اذهب الى القلعة البيضاء
    Yapabilecekleri bir şeyler olmalı. Open Subtitles المعالجة. هناك يجب أن يكون شيءا الذي هم يمكن أن يعملون.
    bir şeyler bulursan sana yakışmasını sağlarım. Open Subtitles جد شيءا يعجبك و سوف أعمل على ان يكون مقاسك
    Yapacağı yararlı bir şeyler bulmak benim görevimdi. Open Subtitles لذلك كان عملي أن أجد له شيءا مفيدا ليقوم به
    Sanırım sunucu loglarının dökümlerinde birşey bulduk. Open Subtitles أعتقد وجدنا شيءا في نسخ مطبوعة من صندوق الخادم.
    Kendisi yanlış birşey yapmadıysa bu evraktaki tarihler yanlış demektir. Open Subtitles إذا لم يكن قد فعل شيءا خطأ إذن هذه التواريخ غير صحيحة
    Bugün buraya bir şeyi ifade etmek için geldim. Open Subtitles لا تستمعو الى الكلام الذي يقوله جئت الى هنا اليوم لأوضح شيءا ما
    Peki, getireceğim. Burada bekle, hiçbir şeye dokunma. Open Subtitles حسنا سأحضره انتظر هنا ولا تلمس شيءا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more