Burası dünya, Clarke. Her şey mümkün burada. | Open Subtitles | هذه هي الأرض يا (كلارك) كلّ شيءٍ ممكن |
Her şey mümkün. | Open Subtitles | كلّ شيءٍ ممكن |
Dubai'de, her şey mümkün. | Open Subtitles | -في (دبي)، كل شيءٍ ممكن |
Havanın huzur verici ve her şeyin mümkün olduğu yükseklerde bir dünyaydı. | Open Subtitles | عالم يرتفع عاليًا في السماء حيث أن كل شيءٍ ممكن |
Sayaca bakarsan her şeyin mümkün olduğunu göreceksin. | Open Subtitles | انظر إلى المؤقت وستٌدرك أنّ كلّ شيءٍ ممكن |
- Ama neden olmasın, her şey mümkündür. | Open Subtitles | بالطبع، كلُّ شيءٍ ممكن أريد فحصَ أبوّة |
Yetenekli bir adam için, her şey mümkün. | Open Subtitles | كل شيءٍ ممكن |
Ne yaptığını biliyorsan her şey mümkündür. | Open Subtitles | كل شيءٍ ممكن إن كنت تعلم ما تقوم به |
- Walter, her şey mümkündür! | Open Subtitles | -والتر)، أيّ شيءٍ ممكن) ! |