Bir şey bulursanız, bize de bildirin, tamam mı? | Open Subtitles | إذا حصلُت على شيءِ في هذه الحالةِ، أنت سَتشاركُني به, حسنا؟ |
Dünya üzerinde olabilecek en muhteşem şey oldu. | Open Subtitles | أوه، اللهي، أفضل شيءِ في العالمِ فقط حَدثَ. |
Arabanı kaybetmen senin için dünyadaki en kötü şey olur. | Open Subtitles | خسارةُ تلك السيارةِ سَتَكُونُ أسوأ شيءِ في حياتك. في العالمِ بأسره. |
Bugünlerde her şey için kucaklaşıyoruz. "Merhaba", "Kucak" . | Open Subtitles | أوه، نُعانقُ لكُلّ شيءِ في الوقت الحاضر. أَعْني، "مرحباً." الحضنة. |
Her şey yolunda mı? | Open Subtitles | هَلْ موافقة كُلّ شيءِ في هناك؟ |
Şimdiyse hayatımdaki en güzel şey sonsuza kadar gitti. | Open Subtitles | والآن أفضل شيءِ في حياتِي رحل للابد. |
- Bugüne kadar yaptığın en iyi şey. | Open Subtitles | ! - هو أفضل شيءِ في العالمِ لَك. |
Havada olan her şey için bir bela. | Open Subtitles | انه تهديد لكُلّ شيءِ في الجو. |
- Bugüne kadar yaptığın en iyi şey. | Open Subtitles | ! - هو أفضل شيءِ في العالمِ لَك. |
Ama bir şeylerin uçup gitmesini istemediğinde dünyadaki en iyi şey bir kayadır. | Open Subtitles | لَكنَّه أفضل شيءِ في العالمِ عندما أنت عيش wanna... شيء مهم مِنْ طَيَرَاْن بعيداً. |
Tony, bilirsiniz işte, Tony hakkındaki en iyi şey ki aynı zamanda en kötüsüdür, her daim çalışıyor olması. | Open Subtitles | ( (توني) ، كما تعرفون ، أفضل شيءِ في (توني... هو أيضا أسوأ شيء فيه ... إنه يعمل دائماً |
Neyi getireceksin? Elinde somut hiçbir şey yok! | Open Subtitles | - هناك خرسانة لا شيءِ في هذه القضيةِ |