"شيء أنت" - Translation from Arabic to Turkish

    • bir şey
        
    • şeyi
        
    • senin
        
    Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. Open Subtitles أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح
    Bak, eğer bir şey yapılması gerekiyorsa, ailem için güvenebileceğim tek kişi sensin. Open Subtitles انظر , إذا حدث أي شيء أنت الوحيد الذي أثق به للإهتمام بعائلتي
    Benim bir şey yaptığım yok. Çatıdan düştün, o kadar. Open Subtitles أنا لم أفعل أي شيء أنت سقطت من على السطح
    Bence bu her şeyi mahvetti. 35 sene hapse mahkum edilmiş birine bakıyorsunuz. Open Subtitles أظن أن هذا يفسد كل شيء أنت تنظر إلى عقوبة تتراوح بين 35
    Yani o para alana kadar borcun olan her şeyi alacağız. Open Subtitles لذا، لحين يتقاضى أجره، سوف نأخذ كُل شيء أنت تدينه له.
    Senden, yapmak istemediğin bir şey beklemiyorum. Open Subtitles لا أتوقع منكِ فعل أي شيء أنت غير راضية عنه
    - Ne? - Yok bir şey. Open Subtitles لا شيء أنت جدي جداً أيها اليسد الأميركي الجدي
    Chico'yu kurtarmak için yapabileceğin bir şey yoktu. Open Subtitles كان هناك لا شيء أنت يمكنك أن تعمله لإنقاذ تشيكو
    Hastalığı tedavi etmeye çalışabilirim. Yaşam stiliniz ise sizin halletmeniz gereken bir şey. Open Subtitles يمكنني معالجة الأمراض ولكن طريقة العيش هو شيء أنت بحاجة لإصلاحه
    Bu senin alıştırmandı. Anlamadığın bir şey var mı? Open Subtitles وكان هذا التوجيه الخاص بك هل هناك أي شيء أنت لا تفهمه؟
    Biri sana istemediğin bir şey yaptırırsa ne yaparsın? Open Subtitles ماذا تعمل إذا يَجْعلُ شخص ما أنت هَلْ شيء أنت تَعمَلُ لا تُريدُ إلى؟
    Dallas'taki bombalama hakkında bilmediğin bir şey var. Open Subtitles هناك شيء أنت لا تعرفه حول القصف الذي حدث في دالاس
    İlk kez aynı fikirde olduğumuz bir şey çıktı. -Lane'in güvende olmasını istiyorum. Open Subtitles أَعتقدُ ذلك أول شيء أنت وأنا إتّفقنا عليه.
    Aradığınız özel bir şey var mı Ajan Rayes? Open Subtitles هناك شيء أنت بحث عن، الوكيل رييس بشكل خاص؟
    Senden, vermek için hiçbir sebebinin olmadığı bir şey isteyeceğim. Open Subtitles سأطلب منك إعطائي شيء أنت ليس لك سبب للإعطاء.
    Hastalığı tedavi etmeye çalışabilirim. Yaşam stiliniz ise sizin halletmeniz gereken bir şey. Open Subtitles يمكنني معالجة الأمراض ولكن طريقة العيش هو شيء أنت بحاجة لإصلاحه
    Seni uzun süre kumda tutup, bir şey yapmayacağım. Ayrıca aptalın tekisin. Open Subtitles طالما لديّ الرمال , يمكنني فعل أي شيء أنت هو الأحمق
    Kendine hâkimsin ve yaptığın her şeyi kontrol edebilirsin. Open Subtitles أنت رجلك الخاص، وأنت تسيطر على كلّ شيء أنت تعمل.
    Yapmayı istemediğin bir şeyi sana yaptırmak istemem. Open Subtitles أنا لا أريد جعلك تعملي أيّ شيء أنت لا تريدي ان تعمليه . 616 00: 46: 42,928
    Kimse Gold'u göremez, ama Gold her şeyi görür. Open Subtitles و لكن جولد يوقف كل شيء أنت في اللعبة يا جاك
    Sen... senin bugün ne olduğu hakkında hiç bir fikrin yok. Open Subtitles أنت لا تعرف شيء أنت لا تعرف ما الذي سوف يحدث

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more