Bakın, Yapabileceğim bir şey yok. Adınızı alıp sabaha tekrardan sizi ararım. | Open Subtitles | أنظري، لا شيء بيدي لأعمله سوى أن آخذ اسمك وبلاغك والانتظار حتى الصباح الباكر |
Yapabileceğim bir şey yok. Bu kocamın işi. | Open Subtitles | حسناً، لا شيء بيدي إنه عمل زوجي |
Yapabileceğim bir şey yok. Bu kocamın işi. | Open Subtitles | حسناً، لا شيء بيدي إنه عمل زوجي |
Kendimi bir yaratığın beni takip ederek, ödümü kopardığı bir korku filmindeymiş gibi hissediyorum ve yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | أشعر وكأنني بفيلم رعب حيث المخلوق يلاحقني بالأرجاء لإخافتي وليس هناك شيء بيدي لأعمله ؟ |
Beni gafil avladı. yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | لقد باغتني، لم يكن من شيء بيدي |
Bu yüzden onu öldürdüğümü düşünüyorlarsa Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | أنني من قتلهُ, لكن لا شيء بيدي |
Yapabileceğim bir şey yok dedim! | Open Subtitles | قلت لك لا شيء بيدي |
Ama işin doğrusu, Yapabileceğim bir şey yoktu. | Open Subtitles | الحقيقة هي لم يكن شيء بيدي |
- Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | ...أنا أعلم أنّك - لا شيء بيدي لأفعله حيال ذلك - |
Onun için Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | ولا شيء بيدي لأفعله من أجله |
Yapabileceğim bir şey yok. | Open Subtitles | لا شيء بيدي |
Fakat bu konuda yapabileceğim hiçbir şey yoktu. | Open Subtitles | ولكن لم يكن هناك شيء بيدي |
yapabileceğim hiçbir şey olmadığını sen söyledin. | Open Subtitles | قلتي أنه لا شيء بيدي لأفعله |
- Üzgünüm, yapabileceğim hiçbir şey yok. | Open Subtitles | -آسف, لا يوجد شيء بيدي |