Nina, sanırım işyerindekiler, Aramızda bir şey olduğunu farketmeye başladı. | Open Subtitles | نينا، أعتقد ناس في العمل يَبْدأونَ لمُلاحَظَة هناك شيء بيننا. |
Umarım Aramızda bir şey olduğunu sanmıyorlardır. | Open Subtitles | أرجو أن لا يعتقدوا أن هناك شيء بيننا لا.. |
Merak etme, Aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | يا إلهي، لا، لا تقلقي، ليس هناك شيء بيننا |
Oraya gideceğiz ve aramızda hiçbir şey olmadığını ona anlatacağız. | Open Subtitles | نحن سوف نعود لهناك ونحن سنعمل ع إثبات له مرة واحدة وإلى الأبد انه بالتاكيد ليس هناك اي شيء بيننا. |
Ama aramızda hiçbir şey olamazdı çünkü her Amerikalı'nın da bildiği gibi göreve çağrılmış jüriler arasında kişisel bilgilerin değiş tokuşuyla kişisel ilişki kurmak çok sert bir yasaktır. | Open Subtitles | لكن لم يحدث شيء بيننا لأنه كا يعرف كل أمريكي التواصل الشخصي |
Olan biten birşey yok burada. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بيننا |
aramızda bir şeyler olabileceğini hissettim. Bu kız neler yapabilir ki. Onun öneremeyeceği şeyler önerebilirim sana. | Open Subtitles | لقد حدث شيء بيننا , هذه الفتاة لن تكون ذات قيمة بالنسبة لك أستطيع أن أقدم لك ما لا تطيقه هي |
Daha önce Aramızda bir şey olamaz demiştin. | Open Subtitles | في السابق، قلت لا يمكن أن يحدث شيء بيننا. |
Tamam bak, Aramızda bir şey olmadığını görecektir ve üzülecek bir şey olmadığından da iyi olacaktır, tamam mı? | Open Subtitles | اسمعي، هو سيرى أن لا شيء بيننا ولا يوجد داعي له للقلق، وسيكون بخير،حسناً؟ |
Yemin ederim Aramızda bir şey olmadı istersen ona sor. | Open Subtitles | أقسم لم يحدث شيء بيننا اسئليها اذا تريدى |
Aramızda bir şey oldu ama sonra hallettik. | Open Subtitles | اوه, جيدة الان. كان لدينا شيء بيننا ولكن حللنا المشكلة, اذا.. |
Eğer bizim Aramızda bir şey olduğunu düşünüyorsan ilk önce benimle konuş! | Open Subtitles | ان كنت تعتقدين ان هناك شيء بيننا تحدثي الي اولاً |
Aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | لقد إكتشفت أنني أخرق جدا وليس هناك أي شيء بيننا |
Bak, Aramızda bir şey olmadı ve şimdi buraya geliyorum, bundan sonra da olamaz. | Open Subtitles | اسمعي, لم يحدث أي شيء بيننا والآن حيث أنني أنام هنا, لايمكن أن يحدث شيء |
Sen benim için önemli biri değilsin ve Aramızda bir şey yok. | Open Subtitles | أنت لست شخص مهم بالنسبة لي وليس هناك شيء بيننا |
Seninle bir alakası yok çünkü bizim aramızda hiçbir şey yok. | Open Subtitles | لا شأن لها بالأمر لأنه لايوجد شيء بيننا |
O zaman aramızda hiçbir şey olmadığını görebilirsin. | Open Subtitles | وتستطيع أن ترى أنه لا يوجد شيء بيننا |
Bu gece aramızda hiçbir şey olacak mıydı? | Open Subtitles | وهل كان سيحدث أي شيء بيننا الليلة؟ |
Olan biten birşey yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء بيننا .. |
- Bak, sanırım aramızda bir şeyler olduğunu ve bunun hakkında konuşmamız gerektiğini ikimiz de biliyoruz. | Open Subtitles | أنظري, أعتقد أننا نعرف أن هناك شيء بيننا ويجب ان نتحدث بشأنه |
Sadece yattık diye birbirimize bağlanmamız gerekmiyor, tamam mı? | Open Subtitles | سويا ً . أنه هناك شيء بيننا |