Bazıları bunun sağlık hizmetiyle alakasız olduğunu düşünüyor, bazıları da Yanlış bir şey söylemekten kaçınıyor. | TED | والبعض لا يشعرون أن هناك صلة لكل هذا مع العناية الطبية بهم. والآخرون لا يريدون فقط قول أي شيء خطأ. |
Senin veya benim doğamızda Yanlış bir şey olduğunu söylemiyorum ve erkekler, erkek olmayı bırakmak gerek demiyorum. | TED | ولا أقول بأن هناك أي شيء خطأ متأصل معكم أو معي، أيها الرجال، لا أقول بأن علينا التوقف لنكون رجالًا. |
Bu senin suçun değil. Sen Yanlış bir şey yapmadın. | Open Subtitles | حسناً ، هذا ليس خطؤك . أنت لم تفعلي أي شيء خطأ |
Ölmeden önce Dani Zuber'la yüzleşmiş. Çalışmada Bir sorun varmış. | Open Subtitles | داني واجهت زبير , بأنه هناك شيء خطأ مع الدراسه |
Belgelerimizde Bir sorun yok, değil mi, büyük usta? | Open Subtitles | لا يوجد شيء خطأ باوراقنا ، صح ، مايسترو؟ |
Bir şeyler yanlış. Hissedebiliyorum. | Open Subtitles | حسناً ، هناك شيء خطأ أستطيع أن أشعر بذلك |
Sen benim ikincim olarak kıçımı yalayabilirsin. O adam Yanlış birşey yapmış olmalı, ya da kız sürtük. | Open Subtitles | يمكنك أن تكوني قذرة لثواني لا بد أنها فعلت شيء خطأ لها أو أنها فقط عاهرة |
Ve gerçekten Yanlış bir şey yaptıysa o kadar çok suçlu hisseder ki, halının üstüne işer. | Open Subtitles | وإن صادف وقام بأي شيء خطأ ربما سيشعر بأنه مذنب وسيتبول على الأرضية |
Yanlış bir şey yapmadığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستنكري إنك فعلتِ أي شيء خطأ. لقد كانت مسألة سوء فهم. |
Yanlış bir şey yapmadım ama son iki yıldaki davranışlarımın nasıl yanlış algılanabileceğini anlıyorum. | Open Subtitles | أنا لم أفعل شيء خطأ لكن يمكنني أن أفهم كيف أن أفعالي على مدى العامين الماضيين قد أُسيء تفسيرها |
Ayrıca olay mahallini terk ederek, kazayı haber vermeyerek ve o boşboğazlı evsiz adamı öldürerek Yanlış bir şey yapmadım. | Open Subtitles | و لم أفعل أيّ شيء خطأ عندما هربت من الحادثة و لم أبلغ عنها ثم قتلت ذلك المتشرّد صاحب الفمّ الكبير |
Çünkü işin gerçeği, Yanlış bir şey yapmasaydın burada bile olmazdın. | Open Subtitles | لأن الحقيقة هي، بأنك لما كنت موجوداً هُنا إن لم تفعل شيء خطأ. |
Bunun ne olduğunu bilmiyorum ama biz Yanlış bir şey yapmadık. | Open Subtitles | لا أدري ما تكون ولكننا لم نفعل أي شيء خطأ |
Daha önce bu gemide Bir sorun var demiştim. | Open Subtitles | لماذا لا نبني طوافة ونرحل؟ هناك شيء خطأ بهذا المركب |
Bu çubuklarla ilgili Bir sorun... olabileceğinden şüpheleniyorum. | Open Subtitles | أتوقع أنه هناك شيء خطأ بالتأكيد بهذه الأعواد. |
Bu kadar üzülmenizin nedeni bunun Bir sorun olduğunu düşünmeniz. | Open Subtitles | والسبب الذي يجعلكم غاضبين لأنكم تعتقدون هناك شيء خطأ في ذلك |
Bir şeyler yanlış giderse eve döndüğünde yığınla ceset bulursun. | Open Subtitles | أن حدث شيء خطأ, ستعود الى كومة من الجثث, هل تفهم ؟ |
Aslında, bunda kesinlikle Yanlış birşey yok, eğer haksız olarak hapse atılmışsanız. | Open Subtitles | حسنا , من المؤكد أنكم لم تفعلوا شيء خطأ طالما قد كنتم سجنتم ظلما . |
Eğer herhangi bir şey yanlış giderse başka bir açık arttırma için bana ihtiyacın olacak. | Open Subtitles | لو حدث شيء خطأ فستحتاج إليّ لعمل مزاد آخر |
Herhangi bir şey ters giderse Tanrı'ya yeminler olsun ki avukatlığın yüz karası olmaya karar verdiğin güne lanetler okuyacaksın. | Open Subtitles | و إذا حصل أي شيء خطأ أقسم لك أنك ستندم على اليوم الأسود الذي قررت فيه أن تصبح محامياً |
Şu manyak ayinden onu kurtarmaya çalıştık ama bir şeyler ters gitti. | Open Subtitles | حاولنا علاجها بتلك الطقوس المخبولة، وحدث شيء خطأ. |
Gerçekten çok kötü şeyler yaptım, her şeyi yanlış anladım. | Open Subtitles | حقاً فعلت اشياء سيئة، فعلت كل شيء خطأ |
Bunda kötü bir şey yok, öyle değil mi, Harold? | Open Subtitles | ليس هناك أي شيء خطأ في ذلك أليس كذلك يا هارلود ؟ |
Çok şey oluyor. Evim değişip duruyor. | Open Subtitles | كل شيء خطأ شقتي تتغير باستمرار |