Sen her zaman okulda her şey kolay diyendin. | Open Subtitles | أنتي كنتي دائما الآنسة صاحبة كل شيء سهل في المدرسة |
Çok şanslı insanlarsınız. Size her şey kolay geliyor. | Open Subtitles | في الحقيقة ، كل شيء سهل جدا لكم ، كم هذا رائع |
Kusura bakmayın bay McGraw ama kutuplarda hiçbir şey kolay değildir. | Open Subtitles | ما من شيء سهل في القطب الشمالي سيد ماغرو لهذا تدفع للأشخاص |
Kız arkadaşının psikiyatri dosyalarını sızdıran kişi. Ulaşması kolay bir şey değil. | Open Subtitles | فهناك من سرب الملفات النفسية لحبيبته وهذا أيضاً ليس شيء سهل الحصول عيله |
Can alma o kadar kolay geride bırakılmıyor. | Open Subtitles | القتل ليس شيء سهل ممكن أن تنساه. |
Ansızın her şey çok kolay görünmeye başladı. | Open Subtitles | يبدو ان كل شيء سهل وبسيط |
Hiçbir şey kolay değildir. Nasıl etkisiz hale getiririm cihazı? | Open Subtitles | لا يوجد شيء سهل معك كيف يمكنني نزع فتيله؟ |
Biliyorum. Ama hiçbir şey kolay veya mükemmel değil. | Open Subtitles | أعرف، لكن لا شيء سهل ولا شيء كامل |
Hiçbir şey kolay olmuyor hayatta, aşkta, işte... | Open Subtitles | لا شيء سهل على الإطلاق... في الحياة، في الحب، في مجال العمل... |
Eh, hiçbir şey kolay yapılmaz. | Open Subtitles | لا شيء سهل على الإطلاق |
"Artık hiçbir şey kolay değil eskisi gibi. | Open Subtitles | الآن لا يوجد شيء سهل |
Şey, bu dünyada hiçbir şey kolay değildir. | Open Subtitles | لا يوجد شيء سهل في هذا العالم |
çocuklarla hiç bir şey kolay değil. | Open Subtitles | لا شيء سهل مع الأطفال أبداً |
Hiçbir şey kolay değil. | Open Subtitles | أبدا لا يكون هناك شيء سهل. |
Seninleyken her şey kolay. | Open Subtitles | كلّ شيء سهل معكِ |
Çok harika gidiyor Schmidt, çünkü her şey kolay bir savaş gemisi içinde "Başarı Limanı"nı fethederken. | Open Subtitles | -يجري بشكل رائع جداً، (شميت ) لأن كل شيء سهل... "عندما تكون بارجة تغزو خليج النجاح" |
Hiçbir şey kolay değil. | Open Subtitles | لا شيء سهل |
Leslie Knope duygusal destek görev gücünün bir parçası olmanın asıl yönü çok kolay bir iş olması. | Open Subtitles | الشيء الجيد في كوني جزء من قوة دعم ليزلي نوب المعنوية هو انها شيء سهل جدا |
İki adamın tek bir hayatı paylaşmasının kolay bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا شيء سهل في رجلين يتقاسمان حياة واحدة |
Hapse girdim, bunun kolay bir tarafı yok. | Open Subtitles | - لقد عدت للسجن - لا يوجد شيء سهل بشأن ذلك |
Can alma o kadar kolay geride bırakılmıyor. | Open Subtitles | القتل ليس شيء سهل ممكن أن تنساه. |
Sana göre hepsi bu kadar kolay, değil mi? | Open Subtitles | كل شيء سهل بالنسبة لك، أليس كذلك؟ |
- Sana her şey çok kolay gözüküyor, Sonya. | Open Subtitles | -كل شيء سهل بالنسبة لكِ يا (صونيا ) |