Her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | قمت بالاعداد. وكل شيء في مكانه ، هيا |
Güzel bir şekilde döşenmiş, her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | جميلة بشكل واضح, كل شيء في مكانه |
Her şey hazır mı? Yerli yerinde mi? | Open Subtitles | هل كل شيء جاهز هل كل شيء في مكانه ؟ |
Her şey hazır mı? Yerli yerinde mi? | Open Subtitles | هل كل شيء جاهز هل كل شيء في مكانه ؟ |
Her şey yolunda On beş bin ile alıp altmış bin elde olacak. | Open Subtitles | -كلّ شيء في مكانه . نشتري بـ15 ألف جنيه، ونحصل على 60 ألف. |
Sanırım her şey yolunda Bay Kowalski. | Open Subtitles | أنا أفترض كل شيء في مكانه يا سيد كوالسكي |
Ortağımızı güvende tutmak için, her mekanın ve isabet etmeden evvel her merminin riskini hesap etmeye çalışıyoruz. Bir şeyler yanlış giderse diye yedek plan hazırlıyoruz ve operasyonumuz başlamadan önce her şeyin yerli yerinde olduğundan emin oluyoruz. | TED | للحفاظ على شركائنا آمنين, نحن نعمل على فهم مخاطر أي مكان وأي رصاصة قبل أن تنطلق, وضع خطة احتياطية إذا جرت الامور بما لا نشتهي, والتأكد أن كل شيء في مكانه قبل البدء في عملياتنا. |
Onun için her şeyin yerli yerinde kalması gerek. | Open Subtitles | عليك أن تضع كل شيء في مكانه الأصلي |
Her şey yerinde ve ait olduğu... | Open Subtitles | كُل شيء في مكانه وأعيد صناعته بإتقان. |
Her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | كل شيء في مكانه |
Her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | كل شيء في مكانه |
Her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | أجل ، كلّ شيء في مكانه |
Her şey yerli yerinde. | Open Subtitles | كل شيء في مكانه تماما |
Her şey hazır. | Open Subtitles | كل شيء في مكانه |
Her şey hazır Bay Reese. | Open Subtitles | كل شيء في مكانه يا سيد (ريس) |
Endişelenme, her şey yolunda gidecek. | Open Subtitles | لا تقلق, سوف يكون كل شيء في مكانه. |
Her şeyin yerli yerinde olmasına. Duydum, duydum. | Open Subtitles | نخب عودة كلّ شيء في مكانه |
Her şeyin yerli yerinde olduğundan emin olmalıyız. Sahi mi? | Open Subtitles | -علينا التأكّد مِنْ وجود كلّ شيء في مكانه . |
Her şey yerinde. | Open Subtitles | إذن كل شيء في مكانه |