Emin değilim. Her neyse, her şey yasal. | Open Subtitles | لست متأكدة, على أية حال, كل شيء قانوني |
Benim müşterilerim genelde bu tür şeyleri önemsemez her şey yasal ve hilesiz. | Open Subtitles | أجل، حسناً، زبائني ليسوا بالضبط من النوع... ممنيريدونفواتيرأوماشابه... كل أي حال، كل شيء قانوني كل شيء مرخص |
Onun çalışma iznini getirdim. Her şey yasal. | Open Subtitles | تأشيرة عمل، كلّ شيء قانوني. |
yasal bir örnek istiyor, ki olduğunu hiç sanmıyorum. - Ama? | Open Subtitles | إنه يبحث عن شيء قانوني سابق لست متأكده من تواجده |
yasal bir örnek istiyor, ki olduğunu hiç sanmıyorum. - Ama? | Open Subtitles | إنه يبحث عن شيء قانوني سابق لست متأكدة من تواجده |
Hey, adamım, yakalanmıyorsan... her şey yasaldır. | Open Subtitles | لو لم تتعرض للحبس فان كل شيء قانوني |
Her şey yasal ve mafyanın kontrolünde. Yakında Londra da aynı öyle olacak. | Open Subtitles | كل شيء قانوني والمافيا تديره وقريباً، ستغدو (لندن) المِثل |
Silahlar olmayacak, her şey yasal. | Open Subtitles | لا مسدسات , كل شيء قانوني |
Bunun yasal bir tarafı yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء قانوني في هذا |
Beni korumak için alınmış yasal bir önlem. | Open Subtitles | -إنه شيء قانوني ، لحمايتي |
- Bu yalnızca paranı korumak için yasal bir şey. | Open Subtitles | شيء قانوني |
Our World'deki her şey yasaldır. | Open Subtitles | كل شيء قانوني حول عالمنا |