"شيء لكن" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey ama
        
    • ama önemli
        
    • başka bir şey
        
    Şimdi hiçbir şey. Ama buna pek gelişme diyemezsin. Open Subtitles لا شيء , لكن من النادر أن تقول عن ذلك أنه نجاح
    Bu yapmak istediğim son şey ama yeterince güçlü olmalıyım. Open Subtitles هذا آخر شيء لكن عليّ أن أتحلّى بالقوّة الكافية
    Kampçıları yemek bir şey ama kedi kafası yemek için oldukça aç olmalısın. Open Subtitles ...تناول البشر شيء لكن من المؤكد أنه كان جائعاً للغاية ليأكل رأس قطة
    Yue çok iyi bir kız ama önemli olan ben şef olacağım. Open Subtitles أعني بأن يو لطيفة وكل شيء لكن مسئلة أني سأصبح زعيم ليست سيء أيضاً
    Bana bunu borçlu değilsin, ama önemli olan şu ki, ne söylersen dinlemeye hazırım. Open Subtitles أنظري ، لستِ مدينة لي بأي شيء لكن لما له قيمة أنا هنا فقط لأستمع لأيما تحتاجين قوله
    Geçmişe gitmek başka bir şey, uzaylı gezegenine gitmek bambaşka. Open Subtitles أعني، التاريخ هو شيء لكن كوكبا فضائيا هو شيء آخر
    Buralar, çok eski topraklar ve 2.000 yıldır depremlerle katliamlardan başka bir şey görmedik. Open Subtitles هذه أرض قديمة جدا لم يكن لدينا أي شيء لكن الزلازل والمذابح لـ 2,000 سنة
    Hiçbir şey, ama House insanların aklına girmeyi sever. Open Subtitles لا شيء لكن لدى هاوس طريقة للتلاعب بعقول الناس
    Hiçbir şey ama ha bir, ha iki yük taşımışım önemli değil. Open Subtitles ... لا شيء , لكن لا أكترث سواء إن كان لدي عبء واحد أو اثنين
    Herhangi bir şey. Ama büyük olsun, ki işe yarasın. Open Subtitles أي شيء لكن اجعليها كبيرة، لكي تحتسب
    Hiçbir şey. Ama birilerini haklamam lazım. Open Subtitles لا شيء لكن عليّ أن أضرب أحدهم
    - Hiçbir şey. Ama senden çok umutluyuz. Open Subtitles لا شيء , لكن لدينا آمال كبيرة .
    - Hiçbir şey ama bunu senden duymam gerek, başkalarından değil. Open Subtitles - لا شيء لكن يجب أن اسمعه منك وليس من غيرك .
    Yue çok iyi bir kız ama önemli olan ben şef olacağım. Open Subtitles أعني بأن (يوي) لطيفة وكل شيء لكن مسئلة أني سأصبح زعيم ليست سيء أيضاً
    Ben o kötü olduğunu biliyordum ama önemli değildi . Open Subtitles وعرفت بأنه شيء لكن لا يهم
    Bir şey söylüyorsun ama gözlerin başka bir şey söylüyor. Open Subtitles أنت تقولين شيء ... ....... لكن عيونك تقول شيء آخر
    Evet, çok seksi filan ama bazılarımız başka bir şey yapabilir mi? Open Subtitles نعم هي رائعة و كل شيء لكن ألا يستطيع بعضا منا أن يفعل شيء مختلف
    Ben güzel rüyalardan başka bir şey görmem bebeğim. Open Subtitles وليس لديك أي شيء لكن أحلام حلوة، يا حبيبي.
    Traş olurken kendini kesen biri ve tahtakurusu ısıran iki kişi dışında başka bir şey yok elimde. Open Subtitles لم أحصل على شيء لكن رجل جرح نفسه أثناء الحلاقة واثنان لديهما لسعة حشرة سرير.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more