"شيء لها" - Translation from Arabic to Turkish

• Ona bir şey
• ona birşey
• onun için
• Köpeğime bir şey
• na bir şey

Bay Braddock, düşünüyordum da... Ona bir şey olmaması gerektiğini düşünüyorum.
سيد برادك كنت أفكر لا أظن أن علينا فعل شيء لها

Ona bir şey söyleyecek olsaydım cesur olur ve ona...
لو كُنت أعني أي شيء لها فسأكون شجاعاً و هاهي الأغنية التي سأهديها لها

ona birşey olursa buna dayananam.
لا أستطيع أن أتحمل حدوث أي شيء لها أنها كل ما أملُك

Ama...aşkımız sanki senin, babasının, benim aşkımızmış gibi davrandı bir bakıma, onun için önemsizdi, ona hiçbir anlam ifade etmiyordu.
ولكن مع هذا فإنها تصرفت كأن حبنا,حبك,أبوها و أنا بشكل يوحي بأنه كان لا شيء لها لم يكن يعني شيء لها

Köpeğime bir şey olursa, acısını senden çıkartacağım.
إذا حدث شيء لها سوف أضعه على مؤخرتك

Esther, bana O'na bir şey olursa Yochay'la evlenmem gerektiğini söyledi.
لقد أخبرتني إيستر أنه لو حصل أي شيء لها.. بأن أتزوج من يوخاي.

Tek istediğim benden Ona bir şey götürmen.
كل ما أطلبه هو أن تقوم بتسليم شيء لها مِنّي

Hailie'yi önemsemenin tek nedeni Ona bir şey olursa bundan senin sorumlu olacak olman.
السبب الوحيد لأهتمامك بهايلي هو بسبب انه اذا حدث أي شيء لها فسيكون هذا ذنبك

Efendim, lütfen Ona bir şey yapmayın.
من فضلك لا تفعل أي شيء لها , يا سيدي

Ona bir şey olursa çok yazık olur.
سيكون من العار إذا حدث أي شيء لها.

Sana söyleneni yap ve Ona bir şey olmasın.
افعل كما قيل لك ولن يحدث شيء لها

Sence Ona bir şey söylemen gerekmiyor mu?
ألا تعتقد أنك يجب أن تقول شيء لها ؟

Zaman kaybedemem. Ona bir şey olabilir.
ليس لدي مُتسع من الوقت قد يحدث شيء لها

Siz şerefsizler Ona bir şey yaptıysanız...
إن ما كنتم فعلتم أي شيء لها يا أيها الأوغاد!

5 dakikada döneceğim demiştim ama motorlarda sorun çıktı. Sanırım biraz geç geldim. Ona bir şey mi oldu yoksa?
وافترض أني ذهبت إلى بعيد هل حدث شيء لها

Biliyor musun, eğer ona birşey olsaydı... bu herşeye gerçekten geniş bir bakış açışı kazandırır, değil mi?
تعرفين ان حصل شيء لها فذلك سيضع الامور بنصابها اليس كذلك؟

Eğer ona elini sürecek olursa eğer ona birşey yapacak olursa, seni bir daha asla görmek istemiyorum!
ان فعل اي شيء لها فلا اريد رؤيتك ثانيه

Doktor bunun onun için en iyisi olduğunu düşünüyor, Biz de öyle yapacağız.
الدكتور يظن أن هذا أفضل شيء لها لذلك سنفعل هذا.