Şüpheli bir durum göremeyince makinenin kendisini kontrol ettik. | Open Subtitles | لم أرَ أي شيء مريب و لهذا ... تفحصنا الآلة نفسها |
Evet iki tane var ama Şüpheli bir durum yok. | Open Subtitles | نعم,هناك إثنتين لكن لا يوجد شيء مريب |
Bu işte bir bit yeniği var Ethan Amca. | Open Subtitles | هناك شيء مريب في هذا الأثر يا عم إيثان |
Öyle ki, burada şüpheli bir şey daha olsa, arkasında senin olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | فى الحقيقة، إذا حدث أي شيء مريب هنا سوف أعلم أنكِ أنتِ السبب |
Ama Çekilişi çözemedim? O konuda da bir tuhaflık var. | Open Subtitles | سأتحقق أيضاً من أمر القرعة هناك شيء مريب بها |
Kuşku uyandıran bir şey var. Karısı. Karısı. | Open Subtitles | هناك شيء مريب هنا ، الزوجة |
- Evet, bir gariplik oluğunu anlamıştım çünkü genelde Morty'nin büyükbabası onu okuldan alıyor. | Open Subtitles | نعم ، انظري ، كنت اعلم ان هنالك شيء مريب يجري لأنه عادةً جدّ مورتي الذي يأخذه الى المدرسة |
garip bir şeyler yapma. Baban öğrense başın belaya girer. | Open Subtitles | ،لا تفعل أيّ شيء مريب .ستكونُ بورطة لو اكتشفَ والدك |
Şüpheli bir durum olursa ara demiştin. | Open Subtitles | قلت أن أتصل إذا كان هناك شيء مريب |
Şüpheli bir durum var mı? | Open Subtitles | هل يوجد أي شيء مريب ؟ |
Şüpheli bir durum var. | Open Subtitles | هناك شيء مريب |
Ama ikisi bir arada olunca, bir bit yeniği seziyorum. | Open Subtitles | ولكن مع بعضها البعض أشم رائحة شيء مريب |
Bu işte bir bit yeniği var. | Open Subtitles | شيء مريب في ذلك |
Okinawa yolculuğunda bir bit yeniği var. | Open Subtitles | هناك شيء مريب بخصوص مهمّة (أوكيناوا) ، أيّها الزّعيم |
Yayıncına gideceksin ve ona her açıdan denediğini ama söylediklerimde garip ya da şüpheli bir şey bulamadığını söyleyeceksin. | Open Subtitles | ستذهبين للناشر و تقولين أنكِ جربتي كل الطرق لكنك لم تجدي شيء مريب أو غريب فيم أخبرتك به |
Bir yabancı, size taşımanız için şüpheli bir şey verdi mi? | Open Subtitles | "إنه يراقبك" هل معكِ شيء غريب أي شيء مريب تحملينه اليوم؟ |
Eğer şüpheli bir şey varsa, göz açıp kapayıncaya kadar kaçarız. | Open Subtitles | وإن كان هناك أي شيء مريب سنقوم بترك تلك المهمة بأسرع وقت يمكنك التفكير فيه |
O konuda da bir tuhaflık var. Evet... biliyor musun... | Open Subtitles | سأتحقق أيضاً من أمر القرعة هناك شيء مريب بها |
Hep bir şeyler hissetmiştim. Onda bir tuhaflık vardı. | Open Subtitles | لطالما استشعرتُ بأنّ ثمّة شيء مريب بشأنه... |
Hep bir şeyler hissetmiştim. Onda bir tuhaflık vardı. | Open Subtitles | لطالما استشعرتُ بأنّ ثمّة شيء مريب بشأنه... |
Kuşku uyandıran bir şey var. Karısı. Karısı. | Open Subtitles | هناك شيء مريب هنا ، الزوجة |
- Bir gariplik var mıydı? | Open Subtitles | - هل هناك آي شيء مريب يعتريهم؟ |
Bu çocukta garip bir şeyler olduğunu düşünen bir tek ben miyim? | Open Subtitles | هل أنا الشخص الوحيد الذي يشعر بوجود شيء مريب بشأن هذا الشخص ؟ |