Yaptığı onca şey bir yana bizi anneme ispiyonlayan da oymuş. | Open Subtitles | اصبحت جزء من كل شيء هي الشخص الذي وشى بس لأمي |
Demek istediğim, hiç bir şey benim düşündüğüm gibi olmuyor. | Open Subtitles | أعني، لا شيء هي الطريقة الَتي إعتقدت بأنَها ستكون |
Aslında hiçbir şey anlatmıyor. İnkar ediyor. | Open Subtitles | هل لا تتكلم عن أي شيء هي في نوع من النكران |
Hiçbir şey. Duruyor. Güzel de. | Open Subtitles | لا شيء هي الأختيار الصحيح لمن يريد أن يحافض على الكوكب |
Eğer onu hazır olmadığı herhangi bir şey yapmaya zorlarsan hayatını mahvetmeyi görevim bilirim. | Open Subtitles | واذا اجبرتها على فعل اي شيء هي ليست مستعده ان تقوم به سوف اجعل مهمتي |
Bir şey almasına gerek yok tek gereken odaya girmesi. | Open Subtitles | هي ليست بحاجة لأخذ أي شيء. هي تحتاج فقط أن تدخل الغرفة. |
Sanki onun bilmediği bir şey biliyormuşçasına göz kırp. | Open Subtitles | أغمزي في وجهها كأنك ربما تعلمين شيء هي لا تعلمه |
Aklına bir şey koyduysa elde edene kadar uğraşır. | Open Subtitles | حينما تعقد العزم الى شيء هي لا تستسلم ابدا |
Kimse bir şey yapmasın. Artık bizde, anlaşıldı mı? | Open Subtitles | لا أحد يفعل أي شيء هي الآن لنا، مفهوم؟ |
Bir şey duymak için tek şansımız elektrotları buzun daha derinlerine sokmak. | Open Subtitles | فرصتنا الوحيدة لسماع أي شيء هي بغرس الأقطاب غوراً في الجليد. |
Şu demiryolu hayatımıza giren en güzel şey. | Open Subtitles | أن السكك الحديدية هي أفضل شيء هي أفضل شيء حدث لنا |
Peki, unutma ki birine bir şey öğretmenin en iyi yolu, onu sorunla yüzleştirmektir. | Open Subtitles | تذكر أن أفضل وسيلة لتعليم شخص شيء هي الضغط عليه لأقصى درجة |
Çünkü hiçbir şey saklanamaz. Bir şeyi bulmanın en emin yolu onu saklamaktır. | Open Subtitles | لأن لا شيء مخبأ، أسهل طريقة للعثور على شيء هي إخفاؤه |
Annenden bir şey istiyor, ...bu evde saklamış olabileceği bir şey belki de sen, buluşmak için burayı seçmelerinin başka bir nedeni olduğunu biliyorsundur. | Open Subtitles | يريد شيءا منها، شيء هي لربّما عندها ظلّ في هذا البيت. مالم تعرف سببا آخرا هم would've إختار الإجتماع هنا. |
Herhangi bir şey denersen, kız ölür. | Open Subtitles | وإن حاولت القيام بأي شيء هي ستموت |
Ama o zaman her şey suya düşer. Leydi Grantham'a söylemek zorunda kalır. | Open Subtitles | ولكن هذا من شأنه أن يفسد كل شيء هي حتماً ستخبر السيدة (غرانثام). |
#Her şey hızlı-yemek zinciri# | Open Subtitles | ¶ كل شيء هي سلاسل الوجبات السريعة ¶ |
Her şey bir ilk. | Open Subtitles | كل شيء هي الأولى من نوعها. |
Gerçekten istediği bir şey bu. | Open Subtitles | انه شيء هي تريده حقا |
Ben bir şey yapmadım. kendisi durdu. | Open Subtitles | لم أفعل أي شيء هي توقفت |