"شيء هي" - Translation from Arabic to Turkish

    • şey
        
    Yaptığı onca şey bir yana bizi anneme ispiyonlayan da oymuş. Open Subtitles اصبحت جزء من كل شيء هي الشخص الذي وشى بس لأمي
    Demek istediğim, hiç bir şey benim düşündüğüm gibi olmuyor. Open Subtitles أعني، لا شيء هي الطريقة الَتي إعتقدت بأنَها ستكون
    Aslında hiçbir şey anlatmıyor. İnkar ediyor. Open Subtitles هل لا تتكلم عن أي شيء هي في نوع من النكران
    Hiçbir şey. Duruyor. Güzel de. Open Subtitles لا شيء هي الأختيار الصحيح لمن يريد أن يحافض على الكوكب
    Eğer onu hazır olmadığı herhangi bir şey yapmaya zorlarsan hayatını mahvetmeyi görevim bilirim. Open Subtitles واذا اجبرتها على فعل اي شيء هي ليست مستعده ان تقوم به سوف اجعل مهمتي
    Bir şey almasına gerek yok tek gereken odaya girmesi. Open Subtitles هي ليست بحاجة لأخذ أي شيء. هي تحتاج فقط أن تدخل الغرفة.
    Sanki onun bilmediği bir şey biliyormuşçasına göz kırp. Open Subtitles أغمزي في وجهها كأنك ربما تعلمين شيء هي لا تعلمه
    Aklına bir şey koyduysa elde edene kadar uğraşır. Open Subtitles حينما تعقد العزم الى شيء هي لا تستسلم ابدا
    Kimse bir şey yapmasın. Artık bizde, anlaşıldı mı? Open Subtitles ‫لا أحد يفعل أي شيء ‫هي الآن لنا، مفهوم؟
    Bir şey duymak için tek şansımız elektrotları buzun daha derinlerine sokmak. Open Subtitles فرصتنا الوحيدة لسماع أي شيء هي بغرس الأقطاب غوراً في الجليد.
    Şu demiryolu hayatımıza giren en güzel şey. Open Subtitles أن السكك الحديدية هي أفضل شيء هي أفضل شيء حدث لنا
    Peki, unutma ki birine bir şey öğretmenin en iyi yolu, onu sorunla yüzleştirmektir. Open Subtitles تذكر أن أفضل وسيلة لتعليم شخص شيء هي الضغط عليه لأقصى درجة
    Çünkü hiçbir şey saklanamaz. Bir şeyi bulmanın en emin yolu onu saklamaktır. Open Subtitles لأن لا شيء مخبأ، أسهل طريقة للعثور على شيء هي إخفاؤه
    Annenden bir şey istiyor, ...bu evde saklamış olabileceği bir şey belki de sen, buluşmak için burayı seçmelerinin başka bir nedeni olduğunu biliyorsundur. Open Subtitles يريد شيءا منها، شيء هي لربّما عندها ظلّ في هذا البيت. مالم تعرف سببا آخرا هم would've إختار الإجتماع هنا.
    Herhangi bir şey denersen, kız ölür. Open Subtitles وإن حاولت القيام بأي شيء هي ستموت
    Ama o zaman her şey suya düşer. Leydi Grantham'a söylemek zorunda kalır. Open Subtitles ولكن هذا من شأنه أن يفسد كل شيء هي حتماً ستخبر السيدة (غرانثام).
    #Her şey hızlı-yemek zinciri# Open Subtitles ¶ كل شيء هي سلاسل الوجبات السريعة ¶
    Her şey bir ilk. Open Subtitles كل شيء هي الأولى من نوعها.
    Gerçekten istediği bir şey bu. Open Subtitles انه شيء هي تريده حقا
    Ben bir şey yapmadım. kendisi durdu. Open Subtitles لم أفعل أي شيء هي توقفت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more