| Sadece tek bir şey zaferimi perçinleyebilir. | Open Subtitles | فقط شيء واحد من الجائز أن يحقق لي مجد أضخم. |
| Bu adamın elinden tek bir şey alacağıma kızımdan 10.000 kilometre uzağa gömülürüm daha iyi. | Open Subtitles | أفضل ان أدفن عشرة آلاف كيلومتر عن ابنتي على ان آخذ شيء واحد من يد هذا الرجل. |
| Her biriniz bu vurgundan tek bir şey alabilirsiniz. | Open Subtitles | كلّن منكم يمكنه أن يأخذ شيء واحد من هذه القاعة. |
| Ki bu sırları senle seve seve paylaşırım benim için bir şey yapman karşılığında. | Open Subtitles | والتي سأشاطركَ إيّاها بكل سرور مقابل فعلكَ شيء واحد من أجلي |
| Benim için bir şey yapar mısın? | Open Subtitles | هلاّ قمتَ بفعل شيء واحد من أجلي ؟ |
| Ve bu özellikler listesinden sadece tek bir şey... | Open Subtitles | وهذا مجرد شيء واحد من صفاتها |
| Patrick, Liselle'i öldürdüğümü gerçekten düşünüyorsan yapabileceğin tek bir şey var. | Open Subtitles | (باتريك)، إن كنتَ تظن فعلاً بأنني قاتل (ليزال) فثمة شيء واحد من أجلكَ لفعله |
| Bense SAMCRO'dan tek bir şey istedim. | Open Subtitles | "و.. انا فقط سالت شيء واحد من "طاقم سام |
| Pablo, eğer Üst Dünyadan senin için bir şey getirebilseydim. Ne isterdin? | Open Subtitles | ربما الآن ستعرف حسناً يا(بابلو) إذا أستطعت أن أحضر لك شيء واحد من الأعلى, فماذا سيكون؟ |
| Benim için bir şey yapar mısın? | Open Subtitles | هلا تفعل شيء واحد من أجلي؟ |