Aylarca kafa yorduktan sonra sorununuzun çözüm yolunu bulmanın verdiği mutluluk gibisi yok. | TED | لا شيء يضاهي الشعور الذي يجتاحك بعد قضاء شهور من التفكير المضني، حينما تفهم المنطق السليم لحل مشكلتك. |
Böyle insanlarla dolu bir salonda herkesin dikkatini bana vermesi gibisi yok. | TED | لا شيء يضاهي وجودي في غرفة مليئة بالناس هكذا، حيث تمنحونني جميعًا انتباهكم. |
İnsanın beynini kullanması gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي التفكير، العقل هو زهرة الإنسان |
Sevgi dolu karınızın verdiği destek gibisi yoktur değil mi? | Open Subtitles | ما مِن شيء يضاهي دعم الزوجة المحبّة، صحيح؟ مهلاً. |
Hayatının en romantik gecesini sana yapılan ilk eşşek şakasının olduğu yerde geçirmek gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الإحتفال بأكثر ليلة رومنسية في حياتك في غرفة حدث لك فيها أول مقلب ساخر |
Kraliyetin kalbini ve aklını kazanmak için vahşi bir darbeden daha iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الإنقلاب الحكومي لربح قلوب و عقول مملكة |
Dokun bu süvetere, daha iyisi yok, gerçek İrlanda av köpeği kürkünden... | Open Subtitles | تحسس هذا المعطف ، لا شيء يضاهي فرو الكلب الإيرلندي |
...arkadaşlarının silahlarla ortaya çıkması kadar güzel bir şey yoktur. | Open Subtitles | لكن لا شيء يضاهي إمتِلاك أصدقاء يَظْهرونَ بالكثير مِنْ الأسلحةِ |
Uzun bir günün ardından soğuk bir bira gibisi yok, ha? | Open Subtitles | لا شيء يضاهي كأساً باردة بعد يوم شاق، هه؟ |
Eski kız arkadaşının nişanlısıyla paylaştığı yatakta kafanın bir milyon olması gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي شرب المخدرات على السرير الذي تنام عليه شريكتك السابقة مع خطيبها ؟ |
Artık salataları geri ayıklamak gibisi yok! Böylece yeniden kullanılabilinir! | Open Subtitles | لا شيء يضاهي فصل مكونات سلطة قديمة، ستكون كأنها طازجة! |
Plajda iyi kurgulanmış bir polisiye roman okumak gibisi yok. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي قراءة رواية محكمة الحبكة على الشاطئ |
Temiz ve ılık su gibisi yok, değil mi koca adam? | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الماء البارد الصافي، صحيح أيّها الرجل الكبير؟ |
Her neyse geceyi hapiste geçirmek gibisi yok. | Open Subtitles | على كل حال، لا شيء يضاهي قضاء ليلة في السجن |
Los Angeles'ın kucak dansı gibisi yok. | Open Subtitles | لا يوجد شيء يضاهي رقصة التعري في لوس أنجلوس |
Sinirleri yatıştırmak için zindana benzeyen sessiz bodrum gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي قبو لطيف شبيه بالزنزانة يهديء الأعصاب |
Yüzüne çarpan rüzgarla yokuş aşağı kaymak gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي الهبوط من منحدر والرياح تضرب وجهك |
Zihni yoğunlaştırmak için, bir çuval para gibisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي مبلغاً كبيراً من المال لشدّ الإنتباه |
Bir gizemi kendine fısıldayarak haykırmak gibisi yoktur. | Open Subtitles | و لا يوجد شيء يضاهي البوح بالسر بصوت عالي فقط لنفسك |
Zihnini temizlemek için taze hava ve ölü hayvanlardan iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي النسيم العليل وبعض الحيوانات النافقة لتصفية الذهن |
Valentino, "Tango için mermer zeminden daha iyisi yoktur." demişti. | Open Subtitles | قال فالانتينو:"لا شيء يضاهي البلاط لرقص التانجو" , هيا. |
Bir erkek için geçirilecek aşk dolu güzel bir akşamdan daha iyisi yok. | Open Subtitles | لا شيء يضاهي ليلة من الحب الجميل لتجعل الرجل يشعر أنه حي |
Cumartesi sabahı uyuyup en sevdiğim rüyamı görmek kadar güzel bir şey yoktu: | Open Subtitles | لا شيء يضاهي البقاء نائماً يوم السبت و أنا أحلم بأفضل أحلامي: |